-PEYGAMBER'İMİZE DÜŞEN SADECE APAÇIK TEBLİĞDİR
-PEYGAMBER’ İN GÖREVİ SADECE DUYURMADIR
PEYGAMBER’İMİZE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDİR:
5. Maide Sûresi 92. Âyet-i Kerîme(124. Sayfa):
“92 - Allah'a itaat edin, Peygamber'e de itaat edin. Kötülüklerden sakının. Eğer yüz çevirirseniz, biliniz ki, Peygamber'imize düşen sadece apaçık tebliğdir.”
Peygamberlik görevini yaparken, Allah’ın verdiği görevin sadece tebliğ olduğunu belirtmesi, biz insanlara da ders mahiyetindedir. Zira Peygamberler görevlerinin ötesinde bir hareket içerisine giremezler; sadece tebliğ görevi verildiğinden, tebliğden öte geçmezler; geçemezler. İnsanların da görevi, Allah'ın Peygamberler'ine verdiği tebliğ görevinin ötesine geçmemektir. Zira insanlar hadlerini bilmeli:
“Allah’ın Peygamberi’ne vermediği görevi, bizlere hiç vermez” demek suretiyle, haddimizi aşmamamız gerektiğinin idrâki içinde olmalıyız. Zira haddin aşılması, Allah’ın çeşitli Âyet’lerinde belirttiği gibi, Peygamberlerine verilen görevden daha üst seviyede bir görev üstlenmek anlamına gelir ki, bu tamamen, “haddi aşmak"tır. Kula düşen görev, bu sınırlara uymaktır.
Peygamber’lerin görevleri ötesine geçilmemesi, her Mü’min ve Muvahhid(Allah’ın Bir’liğine inanan) Müslümanlar’ın farz olarak yapması gereken, “emr-i bil mâ’ruf ve nehy-i anil münker” görevinin ihmal edilmesi anlamına gelmez. Zira insanların, Allah’ın “yap” dediklerini yapmak; “yapma” dediklerini yapmamak üzere uyarılmaları, her Müslüman’a farzdır. Bu nedenle, Âyet-i Kerîme’de bildirilen Peygamber’lerin tebliğ görevlerinin üzerinde bir görevimizin olmadığı bilincinde olmalı; kendi görevlerimizin ihmal edilmemesi gerektiğini bilmeliyiz.
Allah'ın emirleri çerçevesinde, Kur'an'ın hükümlerine göre yaşamak hedefimize erişmek temennilerimle.
***
PEYGAMBER’İN GÖREVİ SADECE DUYURMADIR:
5. Maide Sûresi 99. Âyet-i Kerîme(125. Sayfa):
“99 - Peygamber'in üzerine düşen sadece duyurmadır. Allah, açıkladıklarınızı da gizlediklerinizi de bilir.”
Peygamberler'imiz, sadece duyurma ve tebliğ görevleri ile sorumludurlar. Hiçbir Peygamber, insanları irşâd edip, görevlerini yaparken, insanları tedip etme, azarlama, vurma, dövme, kınama gibi yanlış hareketler içerisine girmemişlerdir. Giremezler de. Daima güler yüzlü olmuşlar, sükûnetle görevlerini tebliğ etmişlerdir. Bu nedenle insanların Peygamberler'in görevleri üzerinde bir görev üstlenmeleri düşünülemez. Diğer kimselere dinimizin emirlerini ancak bildirebilirler. Onlara zorla Kur'an-ı Kerîm'in emirlerini bildirme hakkına sahip değillerdir. Allah, Peygamber'lerine vermediği zorlama ile dinin tebliğini, insanlara hiç vermemiştir.
Atalar sözüdür. “Güzel söz/ tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” sözünün en güzel örneğini Peygamber’ler vermişlerdir. Hiçbir Peygamber'in yaşantısında kötü söz bulunmaz. Zira Allah, Kur’ân-ı Kerîm’inde:
ÇİRKİN SÖZ SÖYLEMEYİN. ALLAH ÇİRKİN SÖZÜN AÇIKÇA SÖYLENMESİNDEN HOŞLANMAZ:
4. Nisâ Sûresi 148. Âyet-i Kerîme(103. Sayfa):
“148. Allah, zulme uğrayanların dışında, çirkin sözün açıkça söylenmesinden hoşlanmaz. Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla bilendir.” demek suretiyle, çirkin sözden uzak yaşamamız gerektiği uyarısını yapmaktadır. Bu nedenle, Peygamber’ler ancak tebliğ etmişler; bu ikazın ötesine geçecek tebliğlerde bulunmamışlardır.
Allah'ın emirleri çerçevesinde, Kur'an'ın hükümlerine göre yaşamak hedefimize erişmek dileklerimle.
Saygılarımla. 15.07.2021 11:45
ÖNEMLİ NOT:
1-) KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:
1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYETLERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.
BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.
2-) KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE, TÜM AÇIKLAMALI ÂYETLERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!