Gönderen Konu: 4.Nisâ/82- KUR'AN GEREĞİ GİBİ DÜŞÜNÜP ANLAMAYA ÇALIŞMAK İÇİN NÂZİL OLMUŞTUR  (Okunma sayısı 5446 defa)

is

  • Administrator
  • Sr. Member
  • *****
  • İleti: 473
-KUR' AN GEREĞİ GİBİ DÜŞÜNÜP ANLAMAYA ÇALIŞMAK İÇİN NÂZİL OLMUŞTUR:

           KUR' AN GEREĞİ GİBİ DÜŞÜNÜP ANLAMAYA ÇALIŞMAK İÇİN NÂZİL OLMUŞTUR:

           KUR' AN ALLAH' TAN BAŞKASI TARAFINDAN İNDİRİLMİŞ OLSAYDI MUTLAKA ONDA BİRÇOK ÇELİŞKİLER BULURLARDI:

           4. Nisâ Sûresi 82. Âyet- i Kerîme(92. Sayfa):
           "82. Onlar hâlâ Kur’ân’ı gereği gibi düşünüp anlamaya çalışmazlar mı? Eğer o Allah’tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı mutlaka onda birçok çelişkiler bulurlardı."


           Günümüzde bazı kimselerin, Kur’ an’ ın Arapça okunmasına itirazları vardır:

           “Kur'an Türkçe olsa, Âyetleri Türkçe okunsaydı." Derler.

           “Kur'an Türkçe olsa, Namaz Âyetlerini Türkçe okusaydık; ne mahsuru var." Derler.

           Bu Âyet-i Kerîme'de Allah, "Onlar hâlâ Kur’ân’ı gereği gibi düşünüp anlamaya çalışmazlar mı?..." demek suretiyle, Kur' ân' ın anlaşılarak okunup düşünülmesi gerektiğini, 1400 seneler öncesinden bildirmiştir. Sonradan olacak telkinlerin hiçbir kıymeti yoktur. Zira Allah'ın sözünün üzerinde söz kabul edilemez.

           Bu Âyet'in bildirdiği gibi, Müslüman'ların okudukları Âyet'lerin mânâlarını da öğrenmeleri gerekir. Zira Allah, Âyet’inde, "...düşünüp anlamaya çalışmazlar mı?..." demek suretiyle okunan Âyet'lerin anlamlarını bilmemizin şart olduğunu bildirmektedir.

           Ana dili Türkçe olan bir kimsenin okuduğu Arapça Kur’an-ı Kerîm’i anlaması mümkün değildir. O halde ana dili Türkçe olan bir Müslüman’ın, Kur’ an-ı Kerîm’i, Türkçe Meâl’inden okuyup anlaması gerekir.

           Ana dili Rusça olan bir kimsenin okuduğu Arapça Kur’ an-ı Kerîm’i anlaması mümkün değildir. O halde ana dili Rusça olan bir Müslüman’ın, Kur’ an-ı Kerîm’i, Rusça Meal’inden okuyup anlaması gerekir.

           Aynı şekilde, anadili İngilizce olan bir Müslüman’ın, Arapça Kur’ an-ı Kerîm’i anlaması mümkün değildir. O halde ana dili İngilizce olan bir Müslüman’ın, Kur’an-ı Kerîm’i, İngilizce Meal’inden okuyup anlaması gerekir. Âyet’te bildirilen, "...düşünüp anlamaya çalışmazlar mı?..." ifadesinin kastettiği, tam da budur. Diğer taraftan:

           KUR’AN’DAN SORGUYA ÇEKİLECEKSİNİZ:
           43. Zuhruf Sûresi 44. Âyet-i Kerîme(493. Sayfa):
           “44. Doğrusu o Kur’an, senin için de, kavmin için de öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.”

           Âyet’inden de anlaşılacağı üzere, Allah Müslüman’ların, Kur’an’ı anlayarak okumaları gerektiğini, sorguya çekileceklerini ifade ederek, Kur’an’ın anlayarak okunmasının şart olduğunu bildirmektedir.

           Müslüman, Türkçe/ İngilizce/ Almanca/ Fransızca/ Fince/ Rusça/ Hintçe / Urduca v.d.  Meâl’inden okuyacak ki, anlasınlar. Aksi takdirde, Âyet’in ne anlama geldiğini bilmeden okunan Kur’an-ı Kerîm’den sorguya çekilen kimsenin sorgusunda, cevap veremeyecek halde olacağı bir gerçektir. Kur’an Meâl’ini okuyup anlayacak ki, “sorguya çekilme” esnasında, sorulara cevaplar verebilsin

           Ancak, Âyet’lerin Allah’ın sözleri olması sebebiyle, çeşitli Âyet’lerde de bildirildiği üzere:
 
           İMAN EDENLER İÇİN KUR’ AN ÂYETLERİ BİR ŞİFA VE RAHMET KAYNAĞIDIR:
           17. İsrâ Sûresi 82. Âyet- i Kerîme(291. Sayfa):
           “82. Biz Kur'ân'dan, iman edenler için bir şifa ve rahmet kaynağı olan âyetler indiriyoruz. Zalimlerin de ancak zararını artırır.”

           Kur’an-ı Kerîm’in Arapça aslından okunmasını, “…bir şifa ve rahmet kaynağı…” olarak, Âyet’leriyle bildiren Allah’a itaatin bir göstergesi olarak düşünülmesi gerekir. Aksi takdirde, anlamadan okunması, bu Âyet’in kastettiği anlama aykırıdır. Kur’ân’ı anlamak ve anladıkları ile hayatını düzenlemek, her Mü’min’in Allah’a karşı sorumluluğudur.

           Ayrıca bir kısım hoca efendiler, Kur'an’ın okunmasının sevap olduğunu, şifa olduğunu söylemekle birlikte, mutlaka:

           “Sayın cemaat Arapça Kur’an-ı Ker’im’i okumak elbette şifadır, öğüttür, rahmettir, ancak Kur’an’ın anlayarak okunması da, Allah’ın:

           KUR’AN’DAN SORGUYA ÇEKİLECEKSİNİZ:
           43. Zuhruf Sûresi 44. Âyet-i Kerîme(493. Sayfa):
           “44. Doğrusu o Kur’an, senin için de, kavmin için de : öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.”

           Âyet’i ile bildirdiği, “Kur’an’dan sorguya çekileceksiniz” Âyet’ine uymak da, Müslüman’ın görevidir” diyebilmelidir. 
 
           Âyet hükümleri çerçevesinde, Kur’an’ın anlayarak okunması ötesinde bir söze itibar edilmesi, verilen Âyetler ışığında, yanlıştır. İtibar edilmemesi gerekir. Allah cehaletten tüm Mü'min'leri korusun.

           KUR'AN ALLAH'TAN BAŞKASI TARAFINDAN İNDİRİLMİŞ OLSAYDI MUTLAKA ONDA BİRÇOK ÇELİŞKİLER BULURLARDI:

           Bu Âyet’te, “Kur'an Âyetlerinde çelişki yoktur” demek suretiyle, tartışmalara son noktayı koyan Allah, tartışmalara yol açacak sebebin olmadığını da bildirmektedir. Kur’an’ı Kerîm’i indirenin Allah olduğunun ifade edilmesi, tartışmaların önünü kesmekte, inananlar için, “Allah’ın indirdiği Kur’an’da çelişki olmaz” demelerinin önünü açmaktadır. Zira inanan, Allah’ı görmediği halde iman eden kimseler, Kur’ an-ı Kerîm’i, Allah’ın indirdiğine inanmış kimselerdir.

           A’lâk Sûresi’nin 1. Âyet’inde, Allah bütün yarattıklarına:

           “Yaratan Rabb’ inin adıyla oku” demiştir. Bu emir her kişiye farzdır. Okumak, her insanın hakkıdır. Okumak ve ilim tahsili konusunda kadın- erkek ayırımı da kesinlikle Kur’ an’ da yoktur. Herkes ilim tahsil edecek; okuyacak, Kur’an’ı anlayacak ve hayatının her safhasına uygulayacaktır. Aksi takdirde, Kur’an’ın hükümlerine uyulmaması, mesuliyeti gerektiren yanlışlardandır. Bu nedenle okutulmayan kadınların vebâlini(günah doğuracak ve insanı ahiret azabına sürükleyecek olan ağır sorumluluk- tdk- gts), Allah’ a karşı sorumluluğunu hiç kimse taşımak istemez.

           Kadın- erkek her Müslüman’ın okutulması ilim tahsil ettirilmesi tüm inananlara düşen görevdir. Okutulmayan insanların, bilhassa kadınların sorguya çekildiklerinde, kaybetmeleri söz konusu olacağından, hiç kimse kadınlar okutulmasın diyerek vebal altına girmemelidir. Allah(C.C.), okuyup okudukları ile yaşantısını düzenleyenlerden cümlemizi ayırmasın.

Saygılarımla. 24.09.2023 14:59

           ÖNEMLİ NOT:           

NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

            1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
            2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.           

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.


NOT(2):  KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
« Son Düzenleme: Ekim 12, 2023, 12:45:30 ÖÖ Gönderen: is »