-HAKKI VERİLECEK KİMSELER: AKRABALAR, YOKSULLAR, YOLDA KALMIŞLAR
HAKKI VERİLECEK KİMSELER:
-AKRABALAR,
-YOKSULLAR,
-YOLDA KALMIŞLARDIR:
BUNUNLA BERABER MALINI SAÇIP SAVURMA:
MALLARINI SAÇIP SAVURANLAR ŞEYTANLARIN KARDEŞLERİDİR:
17. İsrâ Sûresi (26-27.) Âyet-i Kerîmeler(285. Sayfa):
“26. Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla beraber malını saçıp savurma.”
“27. Çünkü (malını) saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.” Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa yardım etmeyi öneren Allah, malını akrabaya, yoksula, yolda kalmışa vermekle birlikte,
"...malını saçıp savurma.” diye bildirmiştir. Zira yardımın fazlasının da israf olacağını kullarının bilmesi önemlidir. Yardım etme bahanesi ile çoluk çocuğunun rızkını da dağıtan ana babalar görülebilmektedir. Bu nedenle, malını dağıtırken, aşırıya gitmemek gerektiğini unutmayalım; kendimizi ihtiyaç sahibi haline getirmeyelim diye, Allah bu ikazı yapmaktadır:
Her şeyi bilen Allah, saçıp savuranlara bu israfı yapmak için vesvese veren şeytanı tanıdığı için, saçıp savuranların şeytanlara kardeş olacağını bildirmesi, kulları için çok önemli bir ikazdır.
Saçıp savurmanın, Allah tarafından şeytanın kardeşliğiyle vasıflandırıldığı bilindiğine göre, insanın elindeki verilen nimetleri, yerinde ve ölçülü kullanması gerekir. Fazla saçıp savuranların, verilen nimete
"küfrân-ı nimet"(nimetin kıymetinin bilinmemesi/ nimete karşı saygısızlık) edilmesi gibi değerlendirildiğinden, insanın da nankörlüğüne delil sayılmaz mı? Bu nedenle Allah’ın sana özel kıldığı rızkının saçılıp-savurulmaması gerekmektedir.
Demek ki, insanlar orta noktayı bulmak zorundadırlar. Ne çok fazla dağıtarak, kendi ailesinin ihtiyaç içine düşmesine neden olacak; ne de elini fazla sıkı tutarak, fakirin ihtiyacını gidermekten geri duracaktır. Zira aşağıdaki Âyet-i Kerîme’de:
ŞARAP VE KUMARDA BÜYÜK BİR GÜNAH, BİR DE İNSANLAR İÇİN BAZI MANFAATLER VARDIR. FAKAT GÜNAHLARI, MENFAATLERİNDEN DAHA BÜYÜKTÜR: 2. Bakara Sûresi 219. Âyet- i Kerîme(35. Sayfa): “219- Ey Muhammed! Sana şarap ve kumardan soruyorlar. De ki: Bu ikisinde büyük bir günah, bir de insanlar için bazı menfaatler vardır. Fakat günahları, menfaatlerinden daha büyüktür. Yine sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: İhtiyaçtan fazlasını infak edin. İşte böylece Allah, size âyetlerini açıklıyor. Umulur ki siz düşünürsünüz.” "Mallarınızın ihtiyaçtan fazlasını infak edin" diyen, Allah'tır. Muhammed’e verdiği bu emir ile birlikte, insanların imanlarının derecesi kontrol edilebilmektedir. Bu değerlendirmeyi yapacak olan Allah'tır. Kula düşen ise, ihtiyaç fazlasının sınırlarını tâyin edebilme hassasiyetinde olabilmesidir.
Bu durumda Allah ölçüyü koymakta, İsrâ Sûresi 27. Âyet-i Kerîmesi’nde,
“malını saçıp savuranların, şeytanların kardeşleri” olduğunu söylemektedir. Bu hususta, Allah kullarına öyle bir ölçü vermektedir ki, bu ölçü çerçevesinde, herkesin kendi imanının derecesine göre hareket etmesi söz konusudur.
Bir insan vardır ki, günlük ihtiyacı hâricinde ki bütün varlığını fakirlere sadaka olarak verir. Bir insan da vardır ki, ihtiyacının çokluğu bahanesiyle, elinin sıkı olacak derecede kapalı olduğunun farkına varamaz. Allah orta noktayı bulup, Âyet’in ifadesi ile, ihtiyaç fazlasını tespitte, sınırı geçmeyenlerden olmamız dileklerimle.
Saygılarımla. 16.08.2023 14:37
ÖNEMLİ NOT: NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ: 1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA; 2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA; 3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.
BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM. NOT(2): KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
