Köşe Yazılarına Yorumlar
Köşe Yazıları => Sosyal Yaşantıdan Kesitler => Konuyu başlatan: is - Kasım 10, 2014, 07:06:52 ÖÖ
-
PATAGONYA’ DAN HABER VAR
22.09.2003 19:06- 7.11.2014 23:35
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu kurulalı, zannediyorum, 20 yıla yakın zaman oldu. Fakir fukaraya yardım edilsin; çaresizlere çare olunsun; kimsesizlere yoldaş olunsun diye.
Güzel. Çok hayırlı bir iş olarak gündeme getirildi. Tamam da, aradan geçen bunca sene sonunda ne oldu bu fon? Ne işler başarıldı? Hangi gariplerin dermanı olundu? Kimlerin acıları dindirildi? Kimlere el ayak olundu da, hayata bağlanmaları sağlandı? Bütün bu soruların araştırılması; yapılanlar hakkında köklü araştırmaların yapıldığının görüntüsünün verilmesi gerekmez mi idi? Yapılanların şeffaf şekilde açıklanması, bu paraların kimlere gittiğinin medyamızdan duyurulmasının kanunlarla mecbur tutulmaları gerekmezmiydi? Milletin paralarının hangi hayırlı işlerde kullanıldığının, bilgilendirme mahiyetinde, kanun zoru ile açıklanması gerekmezmiydi? Hayırlarla yadedilmek üzere kamuya açılan haberlerden olsa idi, faydalı olmaz mıydı?
Bu açıklamaları kimler yapacaktı? Kimdi bu araştırmaları yapacak olan merciler? Elbette öncelikle sayın ve pek muhterem medyamız değil miydi? Bu açıklamaları yapacak görevli kuruluşlar olarak medyamız kendilerini sorumlu hissetselerdi, bundan daha hayırlı bir iş olabilir miydi? Ancak bizim medyamızda bu gelenektir. Bir işin arkasını araştırma huyu/ âdeti yoktur. Kaç programcı, tâkip ettiği bir işin sonuna kadar araştırarak/ tâkip ettiği işin sonlanmasına kadar insanlarımızı bilgilendirmeyi görev addeder? Böyle bir bilgilendirme çok nâdir görülen hallerdendir. Bu tür haberciler 40 yılda bir çıkar. Bu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Böyle tâkipçi kaç pogramcı bilinmektedir? Araştırmaları yapacak olan merciler kaç medyada gereği gibi yer bulabilir?
Sayın medyamız, bu satırları kaleme aldığım bu sıralarda BBG evleri/ "gözetleyiniz evleri" kurmakla meşgul. Bu medya kuruluşları hiç arkalarına dönüp de:
Yahu! Biz ne yapıyoruz. Üç kuruşluk dünya menfaati(reyting) için kaç takla atıp, insanlarımızın yapılarını dejenere ediyoruz. Lânet olsun böyle kazanılan paralara diyemezler mi idi? Maalesef diyemediler. Bu işleri denetlemekle yükümlü, herkesin bilgisi dâhilinde olan kuruluşlarımız dahi keyiflerini bozup da, “durun bakalım! Bu memleketin bir genel ahlakı var; örf ve âdetleri var” diyemediler. Bütün dünya örf ve adetleri ile yaşamakta; ayakta durmakta; bizler örf ve adetlerimizi yıkarsak; ayakta durabilirmiyiz? Yoksa yıkılıp gider miyiz? Dediler mi? Demediler. Onlarda “televole kafalı” kimselerle beraber seyrettiler. Bırakınız seyretmeyi; bu programlardan aldıkları reytinglerini kutlamak için, hiçbir fırsatı kaçırmadılar. Medya patronlarıyla çeşitli kulüplerde kutlamalar yaptılar. Reytinglerini kutladılar. Kulüplerin önünde biraz bekleyiniz. Görürsünüz. Şahit olursunuz.
Peki bu fonların kullanımları, mülki âmirlerin ve ileri gelen bürokratların imzaları ile sağlanırken; gazetelere geçtiği şekli ile, hali vakti yerinde bir bayan kuaförüne verilen fon kaynaklarının altına imza atanlar hangi bürokratlardı? Aklı başında kaç medya grubu bu haberin arkasına düşüp de yanlış yerde bulunan ve yanlış iş yapan bürokratların ipliklerini pazara çıkardı? Sadece televizyonlarda haber olarak geçti. Sonrasında işlem tamamlanmış gibi sessizliğe mahkûm oldular. Görev yaptık diyebilen medya yetkilileri vicdanları rahat olarak uykularını uyuyabildiler. Sizler de aynı kanaatte değil misiniz? Düşünün ve bir kerede cevap veriniz lütfen!
Dikkat! bu haberler bilindiği üzere Patagonya’ dan haber olarak ajanslara geçmiş haberler olup; hiçbir hakîki ve tüzel şahsiyeti işaret etmemekte; hiçbir gerçek ve tüzel şahsiyetle alâkası bulunmamaktadır. ”İşte öyle bir haber” olup; Patagonya’dan gelen haberlerdendir, deyip geçmek durumundayız.
Saygılarımla…