Son İletiler

Sayfa: 1 ... 6 7 [8] 9 10
71
KUR’AN ÂYETLERİ(015) / 57.Hadid/22-23- BİR MUSİBET YOKTUR Kİ, BİR KİTAPTA YAZILMIŞ OLMASIN
« Son İleti Gönderen: is Eylül 19, 2023, 09:39:20 ÖS »
-YERYÜZÜNDE VUKU BULAN VE SİZİN BAŞINIZA GELEN HERHANGİ BİR MUSİBET YOKTUR Kİ BİZ ONU YARATMADAN ÖNCE, BİR KİTAPTA(LEVH- İ MAHFUZ' DA) YAZILMIŞ OLMASIN
-ALLAH, KENDİNİ BEĞENİP BÖBÜRLENEN KİMSELERİ SEVMEZ

           YERYÜZÜNDE VUKU BULAN VE SİZİN BAŞINIZA GELEN HERHANGİ BİR MUSİBET YOKTUR Kİ BİZ ONU YARATMADAN ÖNCE, BİR KİTAPTA(LEVH- İ MAHFUZ' DA) YAZILMIŞ OLMASIN:
           57. Hadîd Sûresi 22. Âyet- i Kerîme(541. Sayfa):
           "22. Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu Allah’a göre kolaydır."


           Burada belirtilen Kitap, Levh- i Mahfuz' dur. Kader hücrelerine, insan doğduğunda konulan, o kimsenin hayatının tüm olayları ile birlikte muhafaza edilen bilgileridir. Kader, işte bu Kitap' ta/ Levh- i Mahfuz' da yazılanlardır. Bu bilgileri:
“Sonsuz geleceği ve sonsuz geçmişi bir anda ihata edebilen Allah”, yarattığı insan ve cinlerin yaşantılarındaki tüm bilgileri, ezelden bildiği için, yaratılışlarında Levh- i Mahfuz’ a koymaktadır. Bu tasavvufçuların açıklamalarıdır. Doğruyu bilen Allah’ tır.

           ELİNİZDEN ÇIKANA ÜZÜLMEYESİNİZ VE ALLAH’IN SİZE VERDİĞİ NİMETLERLE ŞIMARMAYASINIZ. ÇÜNKÜ ALLAH, KENDİNİ BEĞENİP BÖBÜRLENEN KİMSELERİ SEVMEZ:
           57. Hadîd Sûresi 23. Âyet- i Kerîme(541. Sayfa):
            "23. Böylece elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah’ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız. Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez."

           Saygılarımla. 19.09.2023 21:33

           ÖNEMLİ NOT:           

NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

            1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
            2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.           

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.


NOT(2):  KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
72
-SADAKA VERENLER İLE ALLAH’ A GÜZEL BİR BORÇ VERENLERİN VERDİKLERİ KAT KAT ARTIRILIR
-ALLAH' A VE PEYGAMBER' LERİNE İMAN EDENLER VAR YA, İŞTE ONLAR, RABB' LERİ YANINDA SÖZÜ ÖZÜ DOĞRU OLANLAR VE ŞEHİTLİK MERTEBESİNE ERENLERDİR
-DÜNYA HAYATI BİR OYUN, BİR EĞLENCE, BİR SÜS VE KENDİ ARANIZDA ÖVÜNME, MAL VE EVLÂT ÇOĞALTMA YARIŞINDAN İBARETTİR


           SADAKA VERENLER İLE ALLAH’ A GÜZEL BİR BORÇ VERENLERİN VERDİKLERİ KAT KAT ARTIRILIR, ONLARA ŞEREFLİ BİR MÜKÂFAT VERDIR:
           57. Hadîd Sûresi 18. Âyet- i Kerîme(540. Sayfa):
           “18. Şüphesiz sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah’a güzel bir ödünç verenlere, verdikleri kat kat artırılır ve onlara şerefli bir mükafat vardır.”

***

           ALLAH' A VE PEYGAMBER' LERİNE İMAN EDENLER VAR YA, İŞTE ONLAR, RABB' LERİ YANINDA SÖZÜ ÖZÜ DOĞRU OLANLAR VE ŞEHİTLİK MERTEBESİNE ERENLERDİR:
           57. Hadîd Sûresi 19. Âyet- i Kerîme(541. Sayfa):
           "19. Allah’a ve peygamberine iman edenler var ya, işte onlar, Rableri yanında sözü özü doğru olanlar ve şehitlik mertebesine erenlerdir. Onların mükafatları ve nurları vardır. İnkar edip de âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır."

***

           DÜNYA HAYATI BİR OYUN, BİR EĞLENCE, BİR SÜS VE KENDİ ARANIZDA ÖVÜNME, MAL VE EVLÂT ÇOĞALTMA YARIŞINDAN İBARETTİR:

DÜNYA HAYATI, ALDATICI BİR ZEVKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR:

           57. Hadîd Sûresi 20. Âyet- i Kerîme(541. Sayfa):
           "20. Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs ve kendi aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir. Bu, tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azab; Allah’tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir."


           Saygılarımla. 19.09.2023 19:59

           ÖNEMLİ NOT:           

NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

            1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
            2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.           

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.


NOT(2):  KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
73
-GÖKLERDE VE YERDE BULUNAN HER ŞEY ALLAH' I TESBİH ETMEKTEDİR
-ALLAH, İLK' TİR, SON' DUR, ZÂHİR' DİR, BÂTIN’ DIR. O HER ŞEYİ BİLENDİR
-ALLAH’ A GÜZEL BİR BORÇ VERİN:


           GÖKLERDE VE YERDE BULUNAN HER ŞEY ALLAH' I TESBİH ETMEKTEDİR:
           57. Hadid Sûresi 1. Âyet- i Kerîme(538. Sayfa):
           "1. Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah’ı tesbih etmektedir. O, çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir."

***

           ALLAH, İLK' TİR, SON' DUR, ZÂHİR' DİR, BÂTIN’ DIR. O HER ŞEYİ BİLENDİR:
           57. Hadid Sûresi 3. Âyet- i Kerîme(538. Sayfa):
           "3. O ilktir, sondur, zahirdir, bâtındır. O her şeyi bilendir.”

***

           ALLAH O' DUR Kİ GÖKLERİ VE YERİ ALTI GÜNDE YARATTI:

           NEREDE OLSANIZ ALLAH SİZİNLE BERABERDİR. ALLAH YAPTIKLARINIZI GÖRMEKTEDİR:

           57. Hadid Sûresi 4. Âyet- i Kerîme(539. Sayfa):
           "4. O’dur ki gökleri ve yeri altı günde yarattı. Sonra arş üzerine istivâ etti (hükümran oldu). Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, ona çıkanı bilir. Nerede olsanız O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görmektedir."

***

           ALLAH’ A GÜZEL BİR BORÇ VERİN:
           57. Hadîd Sûresi 11. Âyet- i Kerîme(539. Sayfa):
           “11. Kimdir o, Allah’a güzel bir borç verecek olan ki, Allah da onun verdiğini kat kat artırsın ve onun için şerefli bir mükafat da versin.”


           Allah’ a güzel bir borç vermek, borçlu olan kişinin borcunu helâl etmektir. Borç verdiğiniz kimse ödeme zorluğuna düşerse, onun zorluğunu gidermek üzere, borçluya borcunu affettiğini söylemek kadar, Allah katında, güzel bir hareket yoktur. Allah, mükâfatını kat kat artırır.

           Saygılarımla. 17.09.2023 15:37

           ÖNEMLİ NOT:           

NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

            1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
            2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.           

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.


NOT(2):  KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
74
-KUR’ ÂN- I KERÎM’ E TEMİZLENENLERDEN BAŞKASI EL SÜREMEZ
-ÖYLE İSE RABB' İNİ O BÜYÜK İSMİYLE TESBİH ET


           KUR’ ÂN- I KERÎM’ E TEMİZLENENLERDEN BAŞKASI EL SÜREMEZ:
           56. Vâkıa Sûresi (77.- 81.) Âyet- i Kerîmeler(538. Sayfa):
           “77. O, elbette şerefli bir Kur’ân’dır.”
           “78. Korunmuş bir kitaptadır.” 
           “79. Ona temizlenenlerden başkası el süremez.” 
           “80. (O), âlemlerin Rabbinden indirilmiştir.” 
           “81. Şimdi siz bu sözü mü küçümsüyorsunuz?”


           Temizlenmekten kasıt nedir? Abdesttir. Demek ki, Kur’ an’ a abdestsiz el sürülemez. İnanan kimseler bu emrin gereğini yerine getirir ve abdestsiz el sürmek istemezler. Burada “el süremez” ifadesi, her tür tartışmaya son noktayı koyacak kadar sağlam bir delildir.

            “81. Şimdi siz bu sözü mü küçümsüyorsunuz?” ifadesi ile, temizlenerek okumayı küçümsemenin yanlışlığını ifade etmektedir.

           Bâzı kimseler temizlenmenin "cünüplükten temizlenme" olduğunu ifade ederler. Ancak hiç bir Müslüman, ulu orta, cünüpken hayatını 24 saat devam ettirmez. Ettiremez. Zira takva sahibi insanlar, cünüplükten, en kısa zamanda zaten temizlenirler. Bu sebeple 24 saat içinde, özel anların ne kadar zaman alacağı bellidir. Hiç kimse bu özel zamanlarda eline Kur' an- ı Kerîm' i alıp okuma durumunda ve de ihtiyacında değildir. Böyle bir şeyin anlamı da yoktur. Bunu ileri sürenlerin mantıklarını anlamak da, bu sebeple mümkün değildir.

           "Cünüpken okunamaz; Âyet' in kastı budur" denilemez. Kastedilen Kur' ân- ı Kerîme hürmeten, okumak için ele alınırken, abdestli olmaya dikkat edilmesidir. Bu âlemlere nizam getiren Allah Kelâm' ına hürmetin ifadesidir. Âyet' te “79. Ona temizlenenlerden başkası el süremez.” demek suretiyle, "el süremez" ifadesi çok açık belirtilmiştir.

           Bilindiği üzere, genç bir kimse ayaklarını uzatmış vaziyette otururken, büyükleri geldiğinde hürmet olsun diye toparlanır, saygısını gösterir. Oturduğu yeri büyüklerine vermek ister; yerinden kalkar, "buyurun" der.

           Bir kimse Resmî daireye elleri cebinde, külhanbeyi gibi girer mi? Asla girmez, giremez. Zira bu devlet dairesindeki memura hürmet etmesi, onun makamına girerken belli bir saygı ile girmesi, o memura değil; o makama saygıdan ötürüdür.

           Bu sebeple, âlemlere Rahmet olarak indirilmiş olan Kur' ân' a hürmet etmek, her Müslüman' ın görevidir, Hedefidir. Özlemidir. Hürmetsizlik etmek üzere sıradan bir kitap gibi alınması mı iyidir; yoksa Allah kelâmına hürmet ifadesi olan, temizlenmenin en uç noktası, abdestle mi ele alınması gereklidir. Bu konuda hiç kimse, bir diğerini kınayamaz; hareketlerine ambargo koyamaz; zira herkes kendi hareketlerinden ve günahından sorumludur.

           Diğer bir husus, alınacak abdest' in kaç dakika süreceğini herkes bilir. En fazla üç/ dört dakika. O halde Allah' ın Kelâmı olan Kur' ân' ı okumak için, Allah' ın Âyet' inde belirttiği, "temizlenenlerden başkası el süremez" Âyet' ine hürmeten abdest almak gerçek Mü' min' e ağır gelmese gerektir. Diğer bir konu:

           Atalar ne güzel söylemiş:

           “Okumamak için bahane bulacak kimselere, abdestsiz oku desen de, okumayacaktır.” Bırakınız, hürmetle abdestini alıp okuyanların zihinlerini de karıştırmayınız lütfen! Kur’ ân’ a hürmetin hiç kimseye zararı yoktur.

           İşin en can alıcı noktası, Kur’ an- ı Kerîm’ i ele alıp okurken, Allah’ ın kendisi sanki karşımızda, bize Âyet’ lerini anlatıyor gibi hissederek okunması, Kur’ an’ ın kutsiyetine de uygun düşmez mi? Hürmet ederek okunması herkesin itiraz edemeyeceği bir konudur. Bu nedenle, uluorta, sıradan bir kitabı okur gibi, Kur’ ân’ ın okunması da, muttaki kullar için söz konusu bile olmaz. Olamaz.

***

           ÖYLE İSE RABB' İNİ O BÜYÜK İSMİYLE TESBİH ET:
           56. Vâkıa Sûresi 96. Âyet- i Kerîme(538. Sayfa):
           "96. Öyle ise Rabbini o büyük ismiyle tesbih et."


           Saygılarımla. 17.09.2023 15:21

           ÖNEMLİ NOT:           

NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

            1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
            2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.           

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.


NOT(2):  KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
75
-İÇTİĞİNİZ SUYA BAKTINIZ MI? BULUTTAN ONU SİZ Mİ İNDİRDİNİZ, YOKSA İNDİREN BİZ MİYİZ?

           İÇTİĞİNİZ SUYA BAKTINIZ MI? BULUTTAN ONU SİZ Mİ İNDİRDİNİZ, YOKSA İNDİREN BİZ MİYİZ?
           56. Vâkıa Sûresi (68.- 69.) Âyet- i Kerîmeler(537. Sayfa):
           “68. İçtiğiniz suya baktınız mı?"
           "69. Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?”


           Bu Âyet’ te Allah, “…buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?” demek suretiyle, izni olmadan hiçbir olayın meydana gelemeyeceğini anlamamız için, bu soruyu sormuştur.

           Bilindiği üzere ilmin ışığında, yeryüzündeki tüm olayların bir sebebi, bir de sonucu vardır. Sebep- sonuçsuz hiçbir olay olmaz. Olamaz. Zira Allah, bütün olayların ilmî açıklamalarını, araştıran ilim adamlarının önüne sermiştir. Ancak Yaratıcı’ nın, olayların bu şekilde görünmeleri için tüm unsurları bir araya getirmek suretiyle yeryüzünü yaratmış olduğunu unutmamak gerekir.

           Örnek verirsek, bir gezegende, denizlerin ve nehirlerin olmadığını düşününüz. Gökyüzünde ilmin tespit ettiği binlerce, milyonlarca gezegenin susuz olmaları sonucu, oralarda hayatın olmadığı bir gerçektir. Suyun olmadığı yerlerde yağmurdan bahsedilmesi çok garip olmaz mıydı? Evet, garip olurdu, hatta suyun olmadığı yerde yağmur diye bir olayın varlığından da, hiçbir zaman haberdar olunmazdı.

           Bulutlar buharlaşan su damlacıklarını toplarlar, belli bir yüke ulaştığında ise, yağmur olarak yeryüzüne inerler. Bu olayların ilmî açıklamasıdır. Yaratan Allah, ilmî açıklaması olmayan bir tek olay yaratmamıştır. Yeter ki ilim adamları bunların açıklamalarını bulsunlar. Her olayın bir ilmî açıklaması vardır. Sonsuz ilim sahibi olan Allah’ ın, yarattıklarına ilmi açıklaması olmayan olaylar sunması düşünülebilir mi? Asla. O halde yağmurları yağdırmasının kendi izni ile olmasının da yadırganmaması gerekir.

           Saygılarımla. 17.09.2023 14:45

           ÖNEMLİ NOT:           

NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

            1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
            2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.           

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.


NOT(2):  KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
76
-SİZLER ÜÇ SINIF OLDUĞUNUZ ZAMAN
-SİZİ BİLMEDİĞİNİZ BİR YARATILIŞTA TEKRAR VAR EDELİM


           SİZLER ÜÇ SINIF OLDUĞUNUZ ZAMAN:
           -SAĞIN ADAMLARI, NE MUTLUDURLAR ONLAR;
           -SOLUN ADAMLARI, UĞURSUZDURLAR ONLAR;
           -ÖNDE OLANLAR, ONLAR ÖNCÜDÜRLER:

           56. Vâkıa Sûresi (7.- 10.) Âyet- i Kerîmeler(535. Sayfa):
           "7. Ve sizler üç sınıf olduğunuz zaman"
           "8. Sağın adamları (var ya) ne mutludurlar onlar!"
           "9. Solun adamları ise ne uğursuzdurlar onlar!"
           "10. Önde olanlar (var ya), onlar öncüdürler."

***

SİZİN YERİNİZE BENZERLERİNİZİ GETİRELİM VE SİZİ BİLMEDİĞİNİZ BİR YARATILIŞTA TEKRAR VAR EDELİM DİYE BÖYLE YAPIYORUZ:
56. Vâkıa Sûresi (59.- 62.) Âyet- i Kerîmeler(537. Sayfa):
59. Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz?
60. Aranızda ölümü takdir eden biziz ve bizim önümüze geçilmez.
61. Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir yaratılışta tekrar var edelim diye (böyle yapıyoruz).
62. Andolsun, ilk yaratılışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?


           Bu Âyet' in, öldükten sonra dirilmenin varlığına inanmayanlar için indirilmiş bir Âyet olduğu çok açıktır. Ancak bu Âyet esas alınarak, reenkarnasyonu ileri sürenlerin, önceki Âyet leri de okumaları tavsiye edilir. Zira 61. Âyet' te reenkarnasyon değil, öldükten sonra dirilme bildirilmektedir. ”61. Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir yaratılışta tekrar var edelim diye (böyle yapıyoruz).” ifadesi ile, yeniden bir yaratılış söz konusudur. Bu yaratılış, “…sizin yerinize benzerlerinizi getirelim…” ifadesiyle, ilk yaratıldığından ayrı bir yaratılma olup; bunun ne şekilde olduğunu ancak Allah bilmektedir. Daha fazla söze gerek yoktur. Bu bir reenkarnasyon değildir. Zira “…sizi bilmediğiniz bir yaratılışta tekrar var edelim…” sözünde, reenkarnasyondaki gibi değişim değil bilinmeyen bir yaratılışta yaratma söz konusudur.

Bilindiği üzere:

           KÂFİRLER DİYECEKLER Kİ: «EY RABBİMİZ! SEN BİZİ İKİ DEFA ÖLDÜRDÜN, İKİ DEFA DİRİLTTİN:
           40. Mü’ min Sûresi 11. Âyet- i Kerîme(469. Sayfa):
           "11. Kâfirler diyecekler ki: «Ey Rabbimiz! Sen bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Şimdi günahlarımızı anladık. Fakat çıkmaya bir yol var mı?»"

           Bu Âyet’ te, ikinci bedenlenmeye işaret etmektedir.

           İkinci bir husus, reenkarnasyonla her seferinde ayrı bir bedende dünyaya gelme anlatılacak olsaydı, reenkarnasyoncular, reenkarnasyonun defalarca tekrarlandığını söylemekte olduklarından, bu Âyet' in reenkarnasyona işaret ettiği düşünülemezdi bile. Bu Âyet’ i reenkarnasyona esas alanlar, hangi mantıkla, Allah’ ın iki defa öldürüp iki defa diriltmesini, reenkarnasyoncuların ifade ettikleri, mükemmelliğe erişinceye kadar insanların dünyaya tekrar tekrar geldiklerini söylemeleriyle, bu Âyet’ in hiçbir alakası yoktur. En doğruyu bilen Allah’ tır.

           Saygılarımla. 17.09.2023 14:21

           ÖNEMLİ NOT:           

NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

            1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
            2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.           

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.


NOT(2):  KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
77
-KIYAMET GÜNÜ, GÖK YARILIP DA, ERİMİŞ YAĞ GİBİ KIPKIRMIZI BİR GÜL GİBİ OLACAKTIR
-RABB' İNİN MAKAMINDAN KORKAN KİMSELERE İKİ CENNET VARDIR
-ORALARDA(CENNET’ TE) GÖZLERİNİ YALNIZ EŞLERİNE ÇEVİRMİŞ DİLBERLER VAR Kİ, BUNLARDAN ÖNCE ONLARA NE İNSAN NE DE CİN DOKUNMUŞTUR

           KIYAMET GÜNÜ, GÖK YARILIP DA, ERİMİŞ YAĞ GİBİ KIPKIRMIZI BİR GÜL GİBİ OLACAKTIR:
          55. Rahmân Sûresi 37. Âyet- i Kerîme(533. Sayfa):
          “37. Gök yarılıp da, erimiş yağ gibi kıpkırmızı bir gül olduğu zaman.”

***

           RABB' İNİN MAKAMINDAN KORKAN KİMSELERE İKİ CENNET VARDIR:
           55. Rahmân Sûresi 46. Âyet- i Kerîme(534. Sayfa):
           "46. Rabbinin makamından korkan kimselere iki cennet vardır."

***

           ORALARDA(CENNET’ TE) GÖZLERİNİ YALNIZ EŞLERİNE ÇEVİRMİŞ DİLBERLER VAR Kİ, BUNLARDAN ÖNCE ONLARA NE İNSAN NE DE CİN DOKUNMUŞTUR:
           55. Rahmân Sûresi 56. Âyet- i Kerîme(534. Sayfa):
           "56. Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur."


           Esirgeyen ve Bağışlayan Allah’ ın Bağışlama’ sının sınırı yoktur. Dünyada kazandıklarıyla Cennet’ te ebedî olarak kalacak olan kullarına, ihsan olarak, insanların ve cinlerin dokunmadığı eş verecek olan Allah’ ın ikramlarının sınırı da yoktur. Gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş dilberler vermesi, dünyada ki şehevî hislerle hiçbir ilgisi olmayan bir birlikteliği, Cennet ehli kullarına bağışlamaktadır. Allah her şeyi en iyi Bilen’ dir.

***

           BU İKİSİNDEN BAŞKA İKİ CENNET DAHA VARDIR:
           İÇLERİNDE GÜZEL HUYLU, GÜZEL YÜZLÜ KADINLAR VARDIR. ÇADIRLAR İÇERİSİNDE GÖZLERİNİ YALNIZ KOCALARINA ÇEVİRMİŞ HÛRİLER VARDIR. BUNLARDAN ÖNCE ONLARA NE İNSAN NE DE CİN DOKUNMUŞTUR:

           55. Rahmân Sûresi (62.) (70.) (72.) (74.) Âyet- i Kerîmeler(534.- 535. Sayfalar):
           "62. Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır."
           "70. İçlerinde güzel huylu, güzel yüzlü kadınlar vardır."
           "72. Çadırlar içerisinde gözlerini yalnız kocalarına çevirmiş hûriler vardır."
           "74. Bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur."


           Saygılarımla. 17.09.2023 12:15

           ÖNEMLİ NOT:           

NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

            1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
            2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.           

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.


NOT(2):  KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
78
KUR’AN ÂYETLERİ(015) / 55.Rahmân/26-27-29-33- HERŞEY FÂNİ, ALLAH BÂKİ’ DİR
« Son İleti Gönderen: is Eylül 17, 2023, 01:58:47 ÖÖ »
-HERŞEY FÂNİ, ALLAH BÂKİ’ DİR
-ALLAH, HER GÜN GÖKLERDE VE YERDE BULUNANLARIN İSTEDİKLERİNİ VERMEK ÜZERE, YENİ BİR İŞ ÜZERİNDEDİR
-EY CİN VE İNSAN TOPLULUKLARI! GÖKLERİN VE YERİN ÇEVRESİNDEN GEÇMEYE GÜCÜNÜZ YETERSE GEÇİN GİDİN. AMA ALLAH' IN VERDİĞİ BİR GÜÇ OLMADAN GEÇEMEZSİNİZ


           HERŞEY FÂNİ, ALLAH BÂKİ’ DİR:
           55. Rahmân Sûresi (26.- 27.) Âyet- i Kerîmeler(533. Sayfa):
           “26. Yer üzerinde bulunan her şey fânidir.” 
           “27. Yalnız celâl ve ikram sahibi Rabbinin yüzü (zâtı) baki kalacaktır.”


***

           ALLAH, HER GÜN GÖKLERDE VE YERDE BULUNANLARIN İSTEDİKLERİNİ VERMEK ÜZERE, YENİ BİR İŞ ÜZERİNDEDİR:
           55. Rahmân Sûresi 29. Âyet- i Kerîme(533. Sayfa):
           “29. Göklerde ve yerde bulunanlar, O’ndan isterler. O, her gün yeni bir iştedir.”


***

           EY CİN VE İNSAN TOPLULUKLARI! GÖKLERİN VE YERİN ÇEVRESİNDEN GEÇMEYE GÜCÜNÜZ YETERSE GEÇİN GİDİN. AMA ALLAH' IN VERDİĞİ BİR GÜÇ OLMADAN GEÇEMEZSİNİZ:
           55. Rahmân Sûresi 33. Âyet- i Kerîme(533. Sayfa):
           "33. Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresinden geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin. Ama Allah’ın verdiği bir güç olmadan geçemezsiniz."


           Burada Allah’ ın verdiği güç bu günlerde, uzay araçlarıdır. Ancak gidebileceği sınırlar bellidir. Dünyanın uydusu olan Mars gezegenine gönderilen uzay araçları dahi, uzay araçlarının saatteki hızları olan 40.000 km./ saat hızla gittiklerinde, Mars’ ın düyaya uzaklığı 190 000 000 Km. olduğuna göre:

           190.000.000:40.000 Km./saat =4.750 saat
           4.750:24=197,9 gün
           197.9:30=6,56 yaklaşık 7 ayda  Mars’ a ulaşılabilmektedirler. Bu gezegen komşumuz sayılabilecek bir mesafededir. Samanyolu galaksisinin boyutlarını hesapladığınızda, bizim galaksimizin sınırlarını aşmak için dahi, bugünün teknolojisiyle elde edilen imkânlar çerçevesinde, sınırları aşmak mümkün görünmemektedir. Bu nedenle Allah, bu Âyet’ inde:

           “Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresinden geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin...” demektedir. Bu Âyet’ te, Allah’ ın yarattığı kâinatın sınırlarına bu dünya teknolojisi ile ulaşmak imkânsız görünmektedir. Allah’ ın gelecekte bu dünyanın ulaşabileceği teknik imkânların sınırlarını ne kadar genişleteceği bilinmemektedir. Kıyamete kadar olan sürede, Allah bu sınırları geçmeye ne kadar yetki verecektir. Bu da bilinmemektedir. O halde Allah’ ın yaratması ve gücü karşısında, insanlığın ulaştığı teknolojik sınırlar, bence:

           “Az gittim; uz gittim.
           Dere tepe düz gittim.
           Altı ay bir güz gittim.
           Arkama baktığımda, bir arpa boyu bir yol gitmişim”
Keloğlan’ ın masalında olduğu gibidir. İlmin katettiği yol da, bu masaldaki gibi “Sonsuz Kudret Sahibi Allah” karşısında bir arpa boyudur. Bu ölçüye inanmak için, sonsuz kâinatın genişliğine bakmak yeterlidir. Âyet' te de bu hususa dikkat çekilerek, "...Göklerin ve yerin çevresinden geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin..." denilmiştir. Sözün özü budur.

           Saygılarımla. 17.09.2023 01:55

           ÖNEMLİ NOT:           

NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

            1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
            2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.           

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.


NOT(2):  KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
79
-DENİZDE KOCA DAĞLAR GİBİ YÜKSELEN GEMİLER DE O’ NUNDUR

           DENİZDE KOCA DAĞLAR GİBİ YÜKSELEN GEMİLER DE O’ NUNDUR:
           55. Rahmân Sûresi 24. Âyet- i Kerîme(533. Sayfa):
           “24. Denizde koca dağlar gibi yükselen gemiler de onundur.”


           Koca dağlar gibi gemiler, araştırıldığında, 1400 yıl öncesinde, ancak 30- 40 metre uzunluğunda gemiler mevcuttur. Bu ifadenin ALLAH’ IN BİR MÛCİZESİ olduğunu söylemeye gerek bile yoktur. Zira "KOCA DAĞLAR GİBİ YÜKSELEN GEMİLER" ancak, 19. Yüzyıldan itibaren, bugünlerde söz konusudur. Aksini iddia etmek mümkün değildir. Zira Kur’ an’ ın indirildiği 6. Yüzyılda gemiler 30- 40 metre uzunlukta olup; bu günlerde transatlantik denilen, koca dağlar gibi gemilerin boyları 600 metre’ ye ulaşmış durumdadır.
Allah her şeye Kâdir’ dir. 

           1400 sene öncesinde dağlar gibi gemiler yoktur. Ancak bu günlerde dağlar gibi transatlantikler üretilmiştir. Bu turistik gemilerden birinde, 5000 yolcu, 2800 çalışan personel olduğunun bilgisini verirsem;  ne muhteşem büyüklükte bir gemi olduğunu, daha doğrusu, dağlar gibi gemilerden biri olduğunu söyleyebiliriz.

           Bir diğer  Âyet’ te Allah’ ın:

           VE ŞU ANDA BİLEMEYECEĞİNİZ DAHA NİCE ŞEYLER YARATACAK:
           16. Nahl Sûresi 8. Âyet- i Kerîme(269. Sayfa):
           “8. Hem kendilerine binesiniz, hem de zinet olsun diye atları, katırları, ve merkepleri yarattı. Ve şu anda bilemeyeceğiniz daha nice şeyler yaratacak.”

demesi, gelecekte yapılan tüm icatların, buluşların Allah’ ın bilgisi dâhilinde olduğunun ispatıdır. Bu Âyet’ de bir MÛCİZE’ yi haber vermektedir. Allah’ ın yüceliğinin ve yarattıklarını gözetmesinin ne boyutlarda olduğunun delili mahiyetindeki bir Âyet de:

           GAYBI ALLAH' TAN BAŞKASI BİLMEZ:

           KARADA VE DENİZDE OLANLARI ALLAH BİLİR:

           BİR YAPRAK DÜŞMEZ Kİ, ONU ALLAH BİLMESİN(DÜŞEN HER YAPRAĞI BİLEN  ALLAH' TIR):

           NE TOPRAĞIN KARANLIKLARINDA BİR TANE, NE DE KURU VE YAŞ HİÇBİR ŞEY YOKTUR Kİ, O HER ŞEYİ AÇIKLAYAN, KİTAP' DA(LEVH- İ MAHFUZ)' DA BULUNMASIN:

           6. En’ âm Sûresi 59. Âyet- i Kerîme(135. Sayfa):
           "59. Gaybın anahtarları O’nun katındadır, onları O’ndan başkası bilmez, karada ve denizde olanları O bilir ve bir yaprak düşmez ki, onu O bilmesin; ne toprağın karanlıklarında bir tane, ne de kuru ve yaş hiçbir şey yoktur ki, o herşeyi açıklayan Kitap’ta bulunmasın."

           Bu Âyet, Allah’ ın düşen yaprağın bilgisine dahi sahip olduğunun delilidir. Biz bilemesek de, Allah(c.c.) bilmektedir.

           Saygılarımla. 17.09.2023 01:27

           ÖNEMLİ NOT:           

NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

            1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
            2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.           

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.


NOT(2):  KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
80
KUR’AN ÂYETLERİ(015) / 55.Rahmân/17-19-20- ALLAH İKİ DOĞUNUN VE İKİ BATININ RABB’ İDİR
« Son İleti Gönderen: is Eylül 17, 2023, 01:16:51 ÖÖ »
-ALLAH İKİ DOĞUNUN VE İKİ BATININ RABB’ İDİR
-ACI VE TATLI İKİ DENİZİ SALIVERDİ BİRBİRİNE KAVUŞUYORLAR. FAKAT ARALARINDA BİR ENGEL VARDIR, BİRBİRLERİNE GEÇİP KARIŞMIYORLAR


           ALLAH İKİ DOĞUNUN VE İKİ BATININ RABB’ İDİR:
           55. Rahmân Sûresi 17. Âyet- i Kerîme(533. Sayfa):
           “17. (O) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.”


           Allah, 14 ve 15. Âyet’ lerde yarattığı insan ve cinleri bildirmiştir. İnsanlar bu zâhirî âlemde, cinler de,“zâhirî âlem” in karşıtı olan “bâtınî âlem” dedirler. Onların doğusu, bizim batımız; bizlerin batısı, onların doğusu şeklinde tezâhür ettiği için, Âyet’ te iki doğunun ve iki batının Rabbi ifadeleri yer almaktadır. Tasavvuf ehlinin izahı budur.   

***

            ACI VE TATLI İKİ DENİZİ SALIVERDİ BİRBİRİNE KAVUŞUYORLAR. FAKAT ARALARINDA BİR ENGEL VARDIR, BİRBİRLERİNE GEÇİP KARIŞMIYORLAR:
           55. Rahmân Sûresi (19.- 20.) Âyet- i Kerîmeler(533. Sayfa):
          “19. (Acı ve tatlı) iki denizi salıverdi birbirine kavuşuyorlar.”   
           “20. Fakat aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar.”


           Fransız bilim adamı Kaptan Custo’ nun, Cebelitarık Boğazı’ nın iki tarafında deniz sularının ölçümleri sonucu, tamamen farklı tuz, ısı, Ph, mineral muhteviyatları vb. bilgilerin farklı olması sonucu hayrete düşmüş ve Profesör Dr. Roger Garaudy’ ye bunu anlatınca, Prof. Dr. Roger Garaudy:

           “Bu bilgi 1400 sene öncesinde, Kur’ ân- ı Kerîm’ in 55. Rahman Sûresi’ nin 19. ve 20. Âyet’ lerinde” yazılıdır. Kur' an' da "iki denizin acı ve tatlı suları aralarında bir engelin varlığı, birbirlerine karışmadıkları bildirilmiştir” demiştir.

           Saygılarımla. 17.09.2023 01:13

           ÖNEMLİ NOT:           

NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

            1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
            2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.           

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.


NOT(2):  KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
Sayfa: 1 ... 6 7 [8] 9 10