Gönderen Konu: ATEİSTE AÇIK MEKTUP  (Okunma sayısı 223 defa)

is

  • Administrator
  • Sr. Member
  • *****
  • İleti: 473
ATEİSTE AÇIK MEKTUP
« : Mayıs 27, 2025, 09:30:38 ÖS »
ATEİST’E AÇIK MEKTUP

           Allah'ın yaratmasını, yarattıkları varlıklara bakarak, göremeyenlerin olduğu gerçeği, açıkça ortadadır. Tamam. Kimse kimseyi inançları yüzünden dışlayamaz/ zorlayamaz/ tenkit edemez. Zira Allah’ın Kur’ân-ı Kerîm’inin, aşağıda verilen şu Âyet’inde:

           DİNDE ZORLAMA YOKTUR:
           2. Bakara Sûresi 256. Âyet-i Kerîme(43. Sayfa):
           “256-Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk, sapıklıktan ayırd edilmiştir. Artık her kim tâğutu inkâr edip, Allah'a inanırsa, sağlam bir kulpa yapışmıştır ki, o hiçbir zaman kopmaz. Allah, her şeyi işitir ve bilir.”


           Allah, bu Âyet’inde açıkça bildirmektedir ki:

           Hiç kimse, din adına, kişileri, düşüncelerinden dolayı suçlayamaz. Âyet’in devamında:

           “…Çünkü doğruluk, sapıklıktan ayırd edilmiştir. Artık her kim tâğutu inkâr edip, Allah'a inanırsa, sağlam bir kulpa yapışmıştır ki, o hiçbir zaman kopmaz…” demek suretiyle de, Allah’a inanmanın sağlamlığına işaret edilmiştir. Diğer bir Âyet’de:

           KUR'AN'A TÂBÎ OLAN VE GÖRÜNMEDİĞİ HALDE ALLAH’TAN KORKAN VE İNANAN KİMSE, İMAN ETMİŞ DEMEKTİR:
           36. Yâsin Sûresi 11. Âyet-i Kerîme(441. Sayfa):
           “11. Sen ancak Kur’ân’a tabi olan ve görünmediği halde Rahman olan Allah’tan korkan kimseyi sakındırırsın. İşte onu bir bağışlanma ve çok şerefli bir mükafatla müjdele.”
demek  suretiyle, Allah’a görünmediği halde inanmanın, “İman Etmek” olduğu ve iman edenlere verilecek mükâfatın da müjdesi bildirilmektedir. Ayrıca dinimizin her Müslümana farz kıldığı, “Emr-i bil ma’ruf ve nehy-i anil münker” emrinin, yumuşak başlılıkla yapılmasını emreden Âyet:

           FİRAVUN'A YUMUŞAK SÖZ SÖYLEYİN; OLUR Kİ, ÖĞÜT DİNLER, YAHUT KORKAR:
           20. Tâhâ Sûresi (43-44.) Âyet-i Kerîmeler(313. Sayfa):
           "43. Firavun’a gidin, çünkü o gerçekten azdı."
           "44. Varın da ona yumuşak söz söyleyin; olur ki, öğüt dinler, yahut korkar."
demek suretiyle, Firavun gibi, kendini tanrı ilân etmiş birisine yumuşak başlılık tavsiyesi, başka yerden değil, Allah’tan gelmektedir. O halde Müslüman tebliğ görevini yaparken, hiçbir zaman yumuşak başlılıktan uzak olamaz. Tebliğini sert tavırlarla yaparsa, bu Âyet’e aykırı davranmış; Allah’ın ikazını dinlememiş olur.

           Ateistler “biz Allah’a inanmıyoruz” derler. İnkâr ettikleri Allah yerine koydukları ise doğadır/ başka bir mefhumdur. Ancak bu satırları mantıkları çerçevesinde süzgeçten geçirip; okumalarını, mantıkları çerçevesinde bu yazılanlara bir cevaplarının olup olmadığını da, ölçüp, tartıp, mantık ölçüsünden uzaklaşmadan karar vermelerini bekleriz.

           Kâinat boşluk halinde hiçbir şey yokken, bir noktadan, büyük patlama ile, Kâinatın yaratılması ilim adamlarınca ispat edilmişken; Kâinat’ta hiçbir şey yokken, sudan tek hücreli canlıların gelişerek ve mutasyonla bugünlerdeki canlıları oluşturdu denilmesi durumunda, bu teze sahip çıkanların, dayanaksız bir tez olduğunu görememeleri ne ile açıklanabilir?

           Yukarıda bildirmek istediğim mantık yolu ile, Allah’ı inkâr etmenin mümkün olmadığı gerçeğini bir kez daha masaya yatıralım:

           ALLAH VAR VE BİR. KÂİNAT SONSUZ BİR BOŞLUK. BU SONSUZ BOŞLUKTA HİÇBİR ŞEY YOK. “OL” DEYİNCE OLDURAN ALLAH, “TÜM CANLI VE CANSIZLARI YARATTI” DİYORUZ. İNANANLAR İÇİN MANTIKLI. ZİRA HİÇBİR ŞEY YOKKEN KÂİNAT GİBİ SONSUZ BOŞLUKTAN BU VARLIKLAR, ANCAK BİR YARATICININ YARATMASI İLE OLUŞABİLİR. PEKİ!

           İNANMAYANLAR, HİÇBİR ŞEY YOKKEN, KÂİNAT TÜMDEN BİR BOŞLUKKEN, NASIL OLUYORDA, SUYU BULUP, “TEK HÜCRELİ CANLILAR KENDİLİĞİNDEN OLUŞUYOR” DİYEBİLİYORLAR.


           ATEİSTLERİN İDDİALARINA GÖRE, ELEMENTLER, MİLYARLARCA YIL ÇEŞİTLİ ETKENLERLE BİRARAYA GELEREK TEK HÜCRELİ CANLILARI OLUŞTURUYORLAR.

           BU ELEMENTLER VE ETKENLER HİÇBİR ŞEYİN OLMADIĞI BİR BOŞLUKTA, NASIL MEYDANA GELMİŞLERSE!!!

           ATEİSTLERİN “ÇOKLU EVREN(MULTİVERSE) TEORİSİNDE DAHİ, KENDİ ARALARINDA BİRLİKTELİKLERİ YOKTUR. ATEİSTLER BU KONUDA, HEM FİKİR DE DEĞİLLERDİR. FARKLI DÜŞÜNCELERDE OLANLAR DA VARDIR. BUNLARDAN ÜÇÜNÜN DÜŞÜNCELERİ AŞAĞIDADIR:


           RİCHARD DAWKİNS:

           “TANRI VARSAYIMI, EVRENİ AÇIKLAMAK İÇİN KÖTÜ BİR AÇIKLAMADIR. ÇÜNKÜ TANRI VARSAYIMI, KENDİSİ BAŞLI BAŞINA AÇIKLANMAYA MUHTAÇ KARMAŞIK BİR VARLIKTIR.” DEMEK SURETİYLE.

           TANRIYI, “BAŞLI BAŞINA AÇIKLANMAYA MUHTAÇ KARMAŞIK BİR VARLIK” OLARAK VARSAYMAKTA, dolayısı ile TANRIYI TANIMAKTADIR. Aradaki çelişkiyi akıl sahiplerinin görmüş olmaları gerekmez mi?

           Tanrıyı tanımayan birinin, Tanrıyı “KARMAŞIK BİR YAPI” diye târif etmesi de, tanımanın bir şekli değil midir?

           BERTRAND RUSSELL:

           “TANRIYA İNANMAK İÇİN YETERLİ KANIT YOK” DEMİŞ. BU İLİM ADAMI VAR OLAN KÂİNATA BAKMAZ MI? KÂİNATIN HİÇBİR GÜÇ OLMADAN KENDİ KENDİNE VAR OLDUĞUNU MU ZANNEDİYOR? CEVAPLARI SAYIN OKUYUCULAR BULABİLİRLER.

           STEPHEN HAWKİNG:

           “DOĞA YASALARI YETERLİDİR. TANRIYA İHTİYAÇ YOKTUR.” DEMİŞ. DOĞA DEDİĞİ, BOŞLUK OLAN EVRENDE, HİÇBİR ŞEY YOKKEN, NASIL OLUŞTU? AÇIKLANABİLECEK BİR TARAFI VAR MIDIR? DOĞA YASASI DEDİĞİ NEREDEN ÇIKMIŞTIR? AÇIKLAYABİLİR Mİ? ASLA AÇIKLAYAMAZLAR. ZİRA HERKES BİLİR Kİ, “YOKTAN HİÇBİR ŞEY VAR OLMAZ.”

           HANİ KÂİNAT BOŞLUKTU. HİÇBİR ŞEY YOKTU. BURADAN TEK HÜCRELİ CANLILARI NASIL OLUŞTURUYORSUNUZ?

           HANİ KÂİNAT BOŞLUKTU. TEK HÜCRELİLER İÇİN SUYU NEREDEN BULDUNUZ?

           HANİ KÂİNAT BOŞLUKTU. BİRLEŞEREK BASİT TEK HÜCRELİLERİ MEYDANA GETİREN ELEMENTLERİ NEREDEN BULDUNUZ?

           BUNU AKLINIZ, NASIL ALIYOR DA, MANTIK DİYE İLERİ SÜRÜP, SÖYLEYEBİLİYORSUNUZ? HELE İLİM ADAMLARI DEDİĞİMİZ KİMSELER(BOL ÜNVANLARI OLAN İNSANLAR) BUNU NASIL SÖYLEYEBİLİYORLAR?

           BOŞLUKTAN, ALLAH TEK NOKTADAN KÂİNATI YARATIYOR. DOĞRU MU? DOĞRU.

BOŞLUKTA OLMAYANLARLA NE YAPILABİLİR?

CEVAP SİZDE CAN OKUYUCULARIM.

           Allah’ı görmeden Tek ve Bir olduğuna inanmış Müslümanlar hiçbir zaman Allah'ın varlığından şüphe duymazlar. Bu konuyu tartışmazlar. Zira gökyüzünü ve yeryüzünü, “Ol” deyince 6 günde Yarattığını, Allah aşağıdaki 7 Âyet’te bildirmektedir:

           RABBİNİZ ALLAH, GÖKLERİ VE YERİ ALTI GÜNDE YARATTI:
           7. A’râf Sûresi 54. Âyet-i Kerîme(158. Sayfa):
           "54. Şüphesiz Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arş üzerine hükümran oldu. O, geceyi durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter; güneş, ay ve yıldızlar emrine âmâdedir. İyi biliniz ki yaratma ve emir O’nundur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir."


*-*-*-

           RABB'İMİZ ALLAH, GÖKLERİ VE YERİ ALTI GÜNDE YARATTI:

           ALLAH'IN İZNİ OLMADAN HİÇ KİMSE ŞEFAATÇİ OLAMAZ:

           10. Yunus Sûresi 3. Âyet-i Kerîme(209. Sayfa):
           "3. Rabbiniz o Allah’dır ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra arş üzerine istiva etti (onu hükmü altına aldı), işi tedbir eyliyor. O’nun izni olmaksızın hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte Rabbiniz olan Allah budur. O’na ibadet ediniz! Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?"


*-*-*-

           ALLAH, HANGİNİZİN DAHA GÜZEL AMEL İŞLEYECEĞİNİ İMTİHAN ETMEK İÇİN GÖKLERİ VE YERİ ALTI GÜNDE YARATTI. ARŞI DA SU ÜSTÜNDEYDİ:
           11. Hûd Sûresi 7. Âyet-i Kerîme(223. Sayfa):
           "7. O, öyle bir Allah’dır ki, hanginizin daha güzel amel işleyeceğini imtihan etmek için gökleri ve yeri altı günde yarattı. Arşı da su üstündeydi. Onlara «öldükten sonra tekrar dirileceksiniz» dersen, o kâfirler de kesinlikle sana: «Bu apaçık bir sihirden başka birşey değildir.» diyecekler."


*-*-*-

           ALLAH, GÖKLERİ, YERİ VE İKİSİNİN ARASINDAKİLERİ ALTI GÜNDE YARATMIŞTIR:
           25. Furkan Sûresi 59. Âyet-i Kerîme(366. Sayfa):
           “59. Gökleri yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş’a hükmeden Rahmân’dır. Haydi ne dileyeceksen o her şeyden haberdar olan (Rahmân)dan dile.”


*-*-*-

           ALLAH, GÖKLERİ, YERİ VE İKİSİ ARASINDAKİLERİ ALTI GÜNDE YARATMIŞTIR:

           ALLAH'TAN BAŞKA NE BİR DOST VARDIR, NE DE BİR ŞEFAATÇİ! ARTIK DÜŞÜNMEYECEK MİSİNİZ?

           32. Secde Sûresi 4. Âyet-i Kerîme(416. Sayfa):
           "4. Allah O’dur ki, gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yaratmış, sonra Arş üzerine istivâ buyurmuştur (hakim olmuştur). Sizin için O’ndan başka ne bir dost vardır, ne de bir şefaatçi! Artık düşünmeyecek misiniz?"


*-*-*-

           ANDOLSUN Kİ BİZ GÖKLERİ, YERİ VE İKİSİ ARASINDAKİLERİ 6 GÜNDE YARATTIK. BİZE HİÇ BİR YORGUNLUK DA DOKUNMADI:

           GÖKLER, YER VE İKİSİ ARASINDAKİLER 6 GÜNDE YARATILDI. ALLAH’A HİÇ BİR YORGUNLUK DA DOKUNMADI:

           50. Kâf Sûresi 38. Âyet-i Kerîme(521. Sayfa):
           “38. Andolsun ki biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yarattık. Bize hiçbir yorgunluk da dokunmadı.”

*-*-*-

           ALLAH O'DUR Kİ GÖKLERİ VE YERİ ALTI GÜNDE YARATTI:

           NEREDE OLSANIZ ALLAH SİZİNLE BERABERDİR. ALLAH YAPTIKLARINIZI GÖRMEKTEDİR:

           57. Hadid Sûresi 4. Âyet-i Kerîme(539. Sayfa):
           "4. O’dur ki gökleri ve yeri altı günde yarattı. Sonra arş üzerine istivâ etti (hükümran oldu). Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, ona çıkanı bilir. Nerede olsanız O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görmektedir."


           Bu 7 Âyet’te bildirildiği üzere, yeryüzü ve gökyüzü 6 günde yaratılmıştır. Müslüman’ın, bu Yaratmadan şüphesi olmaz, olamaz. Müslümanlar Kur’an’a tâbî olmuşlardır. İnanmanın ötesinde Müslüman iman etmiştir. Görmediği halde Allah’ın varlığına inanmıştır. Yeryüzündeki tüm yaratılmış canlı cansız varlıkları görmekte, Allah’ın yaratıcılığı ve yüceliği önünde iman etmektedir.

           Bazı ilim adamları yaratmanın olmadığına, yeryüzü varlıklarının tamamının, çeşitli elementlerin milyarlarca sene çeşitli doğal olaylar neticesi sudan meydana gelen tek hücreli canlılardan oluşup, mutasyon geçirerek bugün ki hallerini aldıklarına inanmışlardır. Soru şu:

           Ey yaratmayı kabul etmeyenler!

           Tezlerinizde varlıkların kendiliğinden oluştuğunu (milyarlarca yıl elementlerin karıştığını ve tek hücrelilerin sudan oluştuğunu) kabul ediyorsunuz. Bu bir yoktan var oluş olması gerekmez mi?

           Hiçbir şey yokken, sadece boşluk varken, Allah vardı, dediğimizde buna inanmıyorsunuz da; insanların oluşumu için gereken her çeşit elementlerin nasıl var olduğunu anlatamıyorsunuz.

           Çok basitçe, “hiçbir şey yokken element denilen nesneler nereden gelebilir” mantığını yürütmüyorsunuz/ yürütemiyorsunuz. Neden?

           Allah ezelî ve ebedîdir. Onun yaratması yoktan var etmedir. Allah’ın varlığına akıl erdiremiyorsunuz. Ancak sonsuz boşlukta hiçbir şey olmadan yeryüzündeki canlı, cansız her şeyin olduğuna hangi mantıkla akıl erdirebiliyorsunuz?           

           Cevaplar sizde sayın okuyucular ve inanmadığını ifade eden ateistler.

           Saygılarımla. 27.04.2025 18:09