Gönderen Konu: KUR' ÂN- I KERÎM'DE BİLDİRİLEN MÛCİZELER(1)  (Okunma sayısı 7398 defa)

is

  • Administrator
  • Sr. Member
  • *****
  • İleti: 472
KUR' ÂN- I KERÎM'DE BİLDİRİLEN MÛCİZELER(1)
« : Ekim 02, 2020, 09:10:08 ÖS »
KUR' ÂN- I KERÎM'DE BİLDİRİLEN  MÛCİZELER VE
ÖNEMLİ HATIRLATMALAR(1):



           ALLAH İBRAHİM ALEYHİSSELÂM’ A BÜYÜK BİR KURBANLIK FİDYE VERDİ:
           37. Sâffât Sûresi  (103.- 107.) Âyet- i Kerîmeler(451. Sayfa):
           “107. Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.”

           İbrahim Aleyhisselâm' a verilen kurbanlık koyun fidyesi, Allah' ın bir MÛCİZE' sidir. Zira İbrahim Aleyhisselâm sözüne sadık kalarak, oğlu İsmail' i Allah' a kurban etmek üzere dağa götürdüğünde, Allah sadakatının karşılığında, dağda İbrahim Aleyhisselâm ' a kurbanlık fidye vermiştir. Burada kurbanlık dağa Allah tarafından bir MÛCİZE olarak indirilmiştir.

İbrahim Peygamber' in oğlunun boğazına bıçağı sürdüğünde, kesmediği diye bir şey yoktur. İsmail' i şakağı üzerine yatırdığında, Allah:

“107. Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.” demek suretiyle, bıçağın kesmemesi gibi bir durumun olmadığını İsmail Aleyhisselâm' ı şakağı üzerine yatırdığında, Hazreti İbrahim' in oğlunu Allah adına kurban etmek için kararlı olduğunu gördüğünden; Allah Hazreti İbrahim' e "...büyük bir kurbanlık fidye verdik" diye bildirmiştir. Vaaz veren vâizlerin bıçak kesmemesi olayını araya sıkıştırdıkları nereden bellidir dersek; Allah Âyet’ inde lüzum görseydi, bunu belirtirdi. Belirtmediğine göre, araya sıkıştırılmış bir anlatımdır.

Kurban edeceği oğlu ile dağa çıkması esnasında, yanlarında kurbanlık koyun götürdüklerini düşünmek, her halde doğru bir mantık olmaz. Zira kurbanlığın orada işi olamaz. Allah' a sadakatla bağlanmış olan İbrahim Peygamber ve oğlu' nun sadakatlarının gereği olarak Allah kurbanı, bir hediye olarak, bulundukları dağa, yanlarına, getirmiştir. Bu bir MÛCİZE' dir.

           ALLAH PEYGAMBERLERİNE MÛCİZELER VERİR:
           3. Âl- i İmran Sûresi 48. 49. Âyet- i Kerîme(57. Sayfa):
           “48- Allah ona kitab (okuma ve yazmay)ı, hikmeti ve Tevrat ile İncil'i öğretir.”

           “49- Allah onu İsrailoğullarına (şöyle diyecek) bir peygamber olarak gönderir: "Şüphesiz ki ben size Rabbinizden bir âyet (mucize, belge) getirdim: Size, kuş biçiminde çamurdan birşey yaparım da içine üflerim, Allah'ın izniyle o, kuş olur; anadan doğma körü ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah'ın izniyle ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yiyor ve neleri biriktiriyorsanız size haber veririm."

           Allah, İsa(a.s.)’ a:
           Kitab okumayı ve yazmayı,
           Hikmeti,
           Tevrat ve İncil’ i öğretti.

           Allah, İsa(a.s.)’ a mûcizeler verdi:
           Kuş biçiminde çamura, üfleyince kuş oldu.
           Anadan doğma körü iyileştirdi.
           Anadan doğma alacalıyı iyileştirdi.
           Ölüleri diriltti.
           Evlerde ne yiyor, ne biriktiriyorlarsa haber verdi.
           Bunlar Allah’ ın Peygamberi İsa’ ya verdiği MÛCİZE' lerdir.

           ASHAB-I KEHF MAĞARADA 309 YIL KALDILAR:
           18. Kehf Sûresi 25. Âyet- i Kerîme(297. Sayfa):
           "25- Onlar, mağaralarında üçyüz yıl kadar kaldılar ve dokuz yıl da buna ilave etmişlerdir."

           18. Kehf Sûresi 13. Âyet' inde, "Hakikaten onlar, Rabb' lerine iman eden birkaç genç idi." dediği gençlerin 300+ 9 yıl kadar kaldıklarını bildirmiştir.

           Ashab- ı Kehf' in 309 yıl uyutulması:

           -Öldükten sonra dirilmenin hak olduğunu ve
           -Kıyamet Günü' nden şüphe edilemeyeceğini bildirmek için Allah tarafından gerçekleştirilmiş bir MÛCİZE' dir.   

           DAVUT’ A DA ZEBUR’ U VERDİK:
           17. İsrâ Sûresi 55. Âyet- i Kerîme(288. Sayfa):
           “55. Rabbin göklerde ve yerde olan kimselerin hepsini en iyi bilendir. Andolsun ki biz, peygamberlerin kimini kimine üstün kıldık. Davud'a da Zebur'u verdik.”

           Bilindiği üzere, Allah' ın Peygamberlerine indirdiği Kutsal Kitaplar birer mûcize' dir.

           ZEBUR TEVRAT’ TAN SONRA NAZİL OLMUŞTUR:
           21. Enbiyâ Sûresi 105. Âyet- i Kerîme(332. Sayfa):

           DENİZİN YARILMASI, ALLAH' IN MUSA ALEYHİSSELÂM' A VERDİĞİ BİR MÛCİZEDİR:
           2. Bakara Sûresi 50. Âyet- i Kerîme(9. Sayfa):
           "50. Hani bir zamanlar sizin için denizi yarıp, sizi kurtardık da Firavun’un adamlarını suda boğduk, siz de bakıp duruyordunuz."

           Denizin yarılıp, Firavun' un askerleriyle birlikte boğulmaları, Allah' ın Musa Aleyhisselâm' a verdiği bir mûcizedir. Bu MÛCİZE

(Allah suyu yarıp Musa Aleyhisselâm ve bağlılarının geçmelerinden sonra, Firavun' un, askerleriyle birlikte, suyu geçerken boğulmaları)

olmasaydı, Bugün İsriloğulları diye bir kavim bulunmayacaktı. Firavun onları yok edecekti. Bu olayın Kur' ân- ı Kerîm' de bildirilmesi, Kur' ân' ın bir "MÛCİZE KUTSAL KİTAP" olduğunun delilidir. Başka bir delile ihtiyaç var mıdır?

           Kureyşlilerin, "Kur' ân- ı Kerîm' i Muhammed yazdı" demeleri, ne kadar akıl, mantık işidir. Takdir, okuyanlarındır. Zira Muhammed(s.a.v.) bulunduğu yerden, hem de ümmî olduğu halde, binlerce sene öncesinde gerçekleşen bu mûcizeleri bilmesi mümkün değildir. Allah tarafından gönderilen Kur' ân- ı Kerîm' in bildirdiği bu olaylar birer MÛCİZE olarak, Muhammed(s.a.v.)' in Peygamberliği' nin ispatı anlamına gelir. Zira Allah, Peygamberlerine MÛCİZE' ler verir.

           DENİZDE KOCA DAĞLAR GİBİ YÜKSELEN GEMİLER DE O’ NUNDUR:
           55. Rahmân Sûresi 24. Âyet- i Kerîme(533. Sayfa):
           “24. Denizde koca dağlar gibi yükselen gemiler de onundur.”

           42. Şûrâ Sûresi 32. Âyet- i Kerîme(488. Sayfa):
           *55. Rahmân Sûresi 24. Âyet- i Kerîme(533. Sayfa):


           Koca dağlar gibi gemiler, araştırıldığında, 1400 yıl öncesinde, ancak 30- 40 metre uzunluğunda gemiler mevcuttur. Bu ifadenin Allah’ ın bir mucizesi olduğunu söylemeye gerek bile yoktur. Zira "KOCA DAĞLAR GİBİ YÜKSELEN GEMİLER" ancak, 20. Yüzyıldan itibaren, bugünlerde söz konusudur. Aksini iddia etmek mümkün değildir. Zira Kur’ an’ ın indirildiği 6. Yüzyılda gemiler 30- 40 metre uzunlukta olup; bu günlerde transatlantik denilen, koca dağlar gibi gemilerin boyları 600 metre’ ye ulaşmış durumdadır.
Allah her şeye Kâdir’ dir. 

           1400 sene öncesinde dağlar gibi gemiler yoktur. Ancak bu günlerde dağlar gibi transatlantikler üretilmiştir.

           Bu Âyet Allah’ ın, 16. Nahl Sûresi 8. Âyet- i Kerîmesi çerçevesinde anlam kazanmaktadır:

           ALLAH, ŞU ANDA BİLEMEYECEĞİNİZ DAHA NİCE ŞEYLER YARATACAKTIR:
           16. Nahl Sûresi 8. Âyet- i Kerîme(269. Sayfa):
           "8...Ve şu anda bilemeyeceğiniz daha nice şeyler yaratacak" demesi, gelecekte yapılan tüm icatların, buluşların Allah’ ın bilgisi dâhilinde olduğunun ispatıdır. Biz bilemesek de, Allah(c.c.) bilmektedir.

           DENİZLERDE YÜCE DAĞLAR GİBİ GEMİLERİN YÜRÜMESİ DE O’ NUN KUDRETİNİN DELİLLERİNDENDİR:
           42. Şûrâ Sûresi 32. Âyet- i Kerîme(488. Sayfa):
           “32. Denizlerde yüce dağlar gibi gemilerin yürümesi de O’nun kudretinin delillerindendir.”

           Bir önce izah edilen "koca dağlar gibi yükselen gemiler de O' nundur." 55. Rahman Sûresinde izah edildiği gibi, bu Âyet de MÛCİZE' lerdendir.

           Saygılarımla. 02.10.2020 09:10
« Son Düzenleme: Şubat 07, 2023, 11:42:18 ÖÖ Gönderen: is »