Gönderen Konu: 3.Âl-i İmrân/145- ECEL GELMEDEN ÖLMEK YOKTUR  (Okunma sayısı 7377 defa)

is

  • Administrator
  • Sr. Member
  • *****
  • İleti: 472
3.Âl-i İmrân/145- ECEL GELMEDEN ÖLMEK YOKTUR
« : Kasım 16, 2021, 01:42:35 ÖS »
ALLAH'IN İZNİ OLMADAN ÖLMEK YOKTUR

           ALLAH’IN İZNİ OLMADAN ÖLMEK YOKTUR:

           ECEL GELMEDEN ÖLMEK YOKTUR:

           3. Âl-i İmran Sûresi 145. Âyet-i Kerîme(69. Sayfa):
           “145- Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimseye ölmek yoktur. (Ölüm) belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya menfaatini dilerse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz. Biz şükredenleri mükafatlandıracağız.”


           Nasıl ki, Allah’ın izni olmadan yaprak kıpırdamazsa; ölmek de Allah’ın izin vermesiyle olur. Burada akla gelen, insanların yaratıldığında hayatının tümünü kapsayan, tüm yaşantısını içeren, kader hücrelerindeki hayat filminin, Levh-i Mahfuz’da muhafaza edilmesidir.
 
           Bu Âyet’de “...(Ölüm) belirli bir süreye göre yazılmıştır…” Âyeti gereği, her canlının yaşamının belli bir süresinin olduğu, Âyet ile tescillidir. Bu sebeple, her canlı eceli ne kadar ise, o kadar yaşayacaktır. Ecel gelmeden ölmek mümkün değildir.

           Genel olarak, ömür ve ecel konusu birbirine karıştırılmakta olup; ömür, kendi irademizle yaptığımız tüm faaliyetlerin toplamını kapsar. Ecel ise, yaşantımız boyunca ömrümüzün uzaması/ kısalması konusunda yaptığımız düzenlemeleri, hayat standardımızda yaptığımız iyileştirmeler/ kötüleştirmeleri ihtiva eder.

           Düzgün yaşantısı olan bir kimse ile, hayatına değer vermeyen bir kimsenin ömürlerinin uzayıp kısalması sonucu, her şeyi ezelden ebede kadar bilen Allah, hayat filmimize ecelimizin ne zaman, nerede geleceği bilgisi ile birlikte, kesin zamanı, Levh-i Mahfuz'da saklamak suretiyle, ecelin, ne bir saat öne alınabileceğini, ne de bir saat ertelenebileceğini bildirmiştir.

           İlmî araştırmalar sonunda, insan sağlığına tesir eden davranış biçimlerinin neler olduğu konusunda bulunan veriler, ömrün uzayıp kısalmasına sebep olabilecek olan konuları ihtiva eder. Bunlar aşağıda gösterilmiştir: 

           ÖMÜR KISALIR MI? KISALIR.

           Abur cubur yeme alışkanlığı…...…1 Yıl kısaltır.
           Aileden uzakta yaşamak………......0,5 Yıl kısaltır.
           Alkol almak…………………….............7 Yıl kısaltır.
           Çok çalışmak(aşırı yorgunluklar)..1 Yıl kısaltır.
           Çok yemek……………………..............5 Yıl kısaltır.
           Diş ipi kullanmak…………….............1 Yıl kısaltır.
           Düzenli hamburger v.s. yemek…...2 Yıl kısaltır.
           Egzersiz yapmamak…………...........5  Yıl kısaltır.
           Güneş kremi kullanmak……….....….1 Yıl kısaltır.
           Haset etmek……………….................2 Yıl kısaltır.
           Her gün çay içmek…………..….........0,5 Yıl kısaltır.
           Her gün et yemek.......................3 Yıl kısaltır.
           Oburluk(Aşırı yemek düşkünlüğü)..5 Yıl kısaltır.
           Sigara………………..….................5-15 Yıl kısaltır.
           Stres……………………….....................3 Yıl kısaltır.
           Şekerli yiyecekler…………….............1 Yıl kısaltır.
           Yaşlanmaktan korkmak…….......…..1 Yıl kısaltır.
           Yüksek kolesterolle yaşamak…......2 Yıl kısaltır.
           Yüksek tansiyon……………..............5 Yıl kısaltır.

           ÖMÜR UZAR MI? UZAR.

           Abur cubur yememek…………….....…1 Yıl uzatır.
           Aileden uzakta yaşamamak……......0,5 Yıl uzatır.
           Alkol almamak…………….……….........7 Yıl uzatır.
           Aşırı yorulmadan çok çalışmak…....1 Yıl uzatır.
           Az yemek……………….…..................1 Yıl uzatır.
           Diş ipi kullanmamak…………...........1 Yıl uzatır.
           Egzersiz(spor) yapmak…..............5 Yıl uzatır.
           Evlilik………………….............….........3 Yıl uzatır.
           Güneş kremi kullanmamak……......1 Yıl uzatır.
           Hamburger v.s.(fast food) yememek..2 Yıl uzatır.
           Her gün çay içmemek……..…..…....0,5 Yıl uzatır.
           Her gün et yememek…………….......3 Yıl uzatır.
           Oburluktan uzak durmak…………....5 Yıl uzatır.
           Sigara içmemek…………..…….....5-15 Yıl uzatır.
           Stressiz yaşamak………..….……...…..3 Yıl uzatır.
           Şekerli yiyeceklerden uzak durmak.1 Yıl uzatır.
           Tansiyonun normal tutulması.….……5 Yıl uzatır.
           Yaşlanmaktan korkmamak………...…1 Yıl uzatır.
           Yüksek kolesterolle yaşamamak….2 Yıl uzatır.

           Burada açıklanması gereken bir husus vardır ki, açıklamadan geçilmesi insanların yanlış düşüncelere kapılarak, yanlışlarda dolaşmalarına sebep olabilir. Öncelikle ÖMÜR ve ECEL kelimelerinin açıklamaları ile bunlar arasındaki farkı ortaya koyarak işe başlayalım.

           ÖMÜR(tdk Güncel Türkçe Sözlük): Yaşam; çok hoşa giden şey.
           ECEL(tdk Güncel Türkçe Sözlük): Hayatın sonu; ölüm zamanı anlamlarına gelir.

           Bu sözcüklerde de görülmektedir ki, Kur'ân-ı Kerim'e göre bir saat öne/ geriye alınamayacak olan ECEL' dir. ÖMÜR uzatılır/ kısaltılır denilince; bu iki kelime arasındaki farkı bilmeyenler için, "hâşâ, ömür uzamaz, kısalmaz" diye ayağa kalkılır. Başıma geldiği şekliyle, "Âyet-i Kerime'ye muhalefet etmek" suçlamasıyla birlikte, küsülür de. Ancak yanlış her zaman yanlıştır. Ömrün uzaması/ kısalması yaşam sanatını bilenler/ bilmeyenler için geçerlidir.

           Bir insan düşününüz. Her türlü yanlışlarda yüzmekte, ömrünü kısaltmak için elinden geleni yapmaktadır. İlmin muhakkak dediği yanlışlara sapanların, o yanlışların zararlarından uzak kalamayacaklarını söylemek, müneccimlik değildir. Doktorun karşısına hasta olarak gelen bir kimseye, hastanın yüzüne bakarak "beyefendi siz kesin kalp hastası adayısınız" diyebilmesinin hikmeti, hasta üzerinde gördüğü belirtilerdir. Çok içki içen/ ayyaş bir kimsenin burnu kırmızı/ mordur; ya da yüzündeki kılcal damarlarının nikotinle dolması sonucu rengi kararmıştır. Doktorlar bu görüntülerden belli bir kanaate varabilirler. Buradan hareketle "beyefendi çok içiyorsunuz" diyebilirler. Yanlış da değildir. Çok sigara içen(3- 4 paket/ gün) akrabama, doktor arkadaşının:

           -Abi sen tipik kalp hastasısın demesi sonucu, "doktorum öyle mi, ben de bu mereti bırakıyorum" diyerek sigarayı bırakması, önümde duran en güzel örnektir. Bırakılan sigara ile ne gündeme geldi? Nikotinin zararlarından uzaklaşması; renginin beyazlaşması; yokuş yukarı giderken yorulmasının söz konusu iken, sigarayı bıraktıktan sonra, "enişte hiç yorulmadan yokuş yukarı çıkabiliyorum" ifadesi ile, büyük ihtimalle ömrünün uzaması söz konusu oldu.

           Geleceği bilen Allah(c.c.), bizim ömrümüzü uzatma gayretimizle/ ömrümüzü  kısaltma yanlışlarıyla, ne kadar yaşayacağımızı bilmektedir. Ecel ifadesi ile, kader hücrelerinde yazılı olan hayat filmimizin bir saat önce/ bir saat sonra olamayacağı kastedilmektedir. Ecelin bilinmesi, Allah’ın hükmündedir. Allah’tan başka hiç kimse ecelin ne zaman geleceğini bilemez. Bu husus birçok Âyet-i Kerime'lerle de bildirilmektedir. Netice itibariyle: 

           ECEL NE ÖNE ALINABİLİR; NE DE ERTELENEBİLİR:
           23. Mü’minûn Sûresi 43. Âyet-i Kerîme(346. Sayfa):
           “43. Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.”

           ECELLERİ GELDİĞİ ZAMAN, ONU NE BİR SAAT ERTELEYEBİLİRLER; NE DE BİR SAAT ÖNE ALABİLİRLER:
           16. Nahl Sûresi 61. Âyet-i Kerîme(274. Sayfa):
           “61. Eğer Allah insanları zulümleri yüzünden hesaba çekseydi, yeryüzünde kımıldayan tek canlı bırakmazdı. Fakat Allah onları, belli bir vakte kadar erteler. Müddetleri (ecelleri) geldiği zaman, onu ne bir saat erteleyebilirler, ne de öne alabilirler.”

           HER ÜMMETİN BİR ECELİ VARDIR. ECELLERİ GELİNCE ARTIK NE BİR AN GERİ, NE BİR AN İLERİ GİDEBİLİRLER:
           10. Yunus Sûresi 49. Âyet-i Kerîme(215. Sayfa):
           "49. De ki, «Ben, Allah’ın dilediğinin dışında kendi kendime ne bir zarar ne bir fayda verebilirim». Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri gelince artık ne bir an geri, ne bir an ileri gidebilirler."

           HER ÜMMETİN BİR ECELİ VARDIR. O ECEL GELDİĞİNDE, NE BİR AN ERTELEYEBİLİRLER, NE DE ÖNE ALABİLİRLER:
           7. A’râf Sûresi 34. Âyet-i Kerîme(155. Sayfa):
           "34. Her ümmetin bir eceli vardır. O ecel geldiğinde, ne bir ân erteleyebilirler, ne de öne alabilirler."

           Ömür uzatılıp, kısaltılabilir. Ancak ecel değişmeyecektir. Ne bir saat öne alınabilir, ne de ertelenebilir.

           Saygılarımla. 16.11.2021 13:37

ÖNEMLİ NOT:

1-) KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:


           1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET'LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
           2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.

2-) KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
« Son Düzenleme: Ağustos 11, 2024, 12:18:52 ÖS Gönderen: is »