Sabit Konular > KUR'AN ÂYETLERİ(001)

2.Bakara/216- SAVAŞ HER MÜ' MİN' E HOŞ GELMEZ

(1/1)

is:
-SAVAŞ HER MÜ'MİN'E HOŞ GELMEZ
-HAYIR OLARAK VERDİĞİNİZ NAFAKA....

           HAYIR OLARAK VERDİĞİNİZ NAFAKA:
           -ANA BABA,
           -YAKINLAR,
           -ÖKSÜZLER,
           -YOKSULLAR VE
           -YOLDA KALMIŞLAR İÇİNDİR:
           2. Bakara Sûresi 215. Âyet-i Kerîme(34. Sayfa):
           “215. Ey Muhammed! Sana nereye infak edeceklerini soruyorlar. De ki: Hayır olarak verdiğiniz nafaka, ana baba, yakınlar, öksüzler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak daha ne yaparsanız herhalde Allah onu bilir.”

           Muhammed Aleyhisselâm’ın Allah’tan aldığı bu infak edilecekler içerisinde, ana babanın ilk sırada olması, insanların ana babalarına geçimleri için verecekleri nafakanın, en önemli harcamalardan olduğunu ortaya koymaktadır. Ana babaya yardım etmenin ne kadar güzel bir hareket olduğunu, ancak Allah’a tam olarak inanmış kimseler bilebilirler.

***

           SAVAŞ HER MÜ’MİNE HOŞ GELMEZ:

           HER İŞTE BİR HAYIR VARDIR:

           ALLAH BİLİR, SİZ BİLMEZSİNİZ:
           2. Bakara Sûresi 216. Âyet-i Kerîme(35. Sayfa):
           “Savaş size farz kılındı, gerçi o size hoş gelmez. Olabilir ki siz, bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa ki o sizin için bir hayırdır. Yine olabilir ki, siz bir şeyi seversiniz, oysaki o sizin için bir kötülüktür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”

           Gerçek Mü’min olanlar savaşı sevmez; sevemez. Zira savaş insanların hayatlarını sonlandıran bir olaydır. Hiçbir şekilde “insanım” diyenlerin “savaştan hoşlanıyorum” demeleri, kabul edilemez. Bir de düşünün ki, durup dururken, bir takım komşulara, devletlere savaş açılması bir Mü’min ve Muvahhid kimsenin arzu ettiği bir şey değildir. Bunu bilen Allah, “Savaş size farz kılındı, gerçi o size hoş gelmez…” demek suretiyle, gerçek Mü’min’lerin savaşı istemeyeceklerini, savaştan hoşlanmayacaklarını açıkça bildirmektedir.

           Tüm insanlar olarak, devamlı, iyilikleri isteriz. İyilikleri temenni ederiz. Ancak bu Âyet-i Kerîme’nin ifade ettiği husus:

           Her zaman istediklerimizin bize hayır getirmeyeceğini gözle görülür şekilde, Allah, bizlere bildirmektedir. “Hikmetinden sual olunmaz.”

           "HER İŞTE BİR HAYIR VARDIR:"

diyerek; Allah'ın kudretine tevekkül ile yaklaşıp; hayrı Allah'tan beklemeliyiz.

           Bizler ısrarla isteriz ki, bir işimiz olsun. Ancak inanmış kimse gözü ile ısrar da hiçbir haklı taraf yoktur. İstediğimiz şey bizim için hayırlı sonuç doğurmayacaksa, olmasını istediğimiz işin bize hayrı olmayacağını da bilmeliyiz. O zaman ısrarın gereği yoktur. Bizlere düşen ise:

           “...Allah bilir, siz bilmezsiniz.” Âyet'i gereği "Allah, en doğruyu bilendir" demek suretiyle, işlerin hayır mı; şer mi olduğunu Allah'a bırakmalıyız. Zira her şeyi bilen Allah'tır. Bizler için hayırlı mı şerli mi olduğunu bilen Allah kuluna zulmetmez. Hayır dediğimiz işin, şer çıkması; ya da şer dediğimiz işin, hayır çıkması durumunda, bizlere düşen görev; tüm işlerimizi Allah'a bırakmak suretiyle tevekkülün en üst seviyesinde, imanımızın gereğini yapmalıyız.

           ALLAH BİLİR, SİZ BİLMEZSİNİZ:

           Kadere baş eğip; işin hayrını Allah’a bırakırsak; işlerimiz olmasa da hayırdır; olsa da hayırdır. Zira "Allah hiçbir kulunun mutsuzluğunu istemez." Diğer bir Âyet'te:

           ALLAH, HİÇ KİMSEYE ZERRE KADAR ZULÜM ETMEZ:
           4. Nisâ Sûresi 40. Âyet-i Kerîme(86. Sayfa):
           "40. Şüphesiz ki Allah, hiç kimseye zerre kadar zulüm etmez. Eğer yapılan iyilik zerre kadar da olsa, onun sevabını kat kat artırır. Ve kendi katından büyük bir mükafat verir."

           Bu nedenle başımıza gelen her şeye inanmış bir Mü’min’in gözüyle bakarsak; işlerimiz, olsa da olmasa da, bizler için hep hayırlı olur. Bu Âyet’te Allah’ın kuluna zulmetmeyeceğini bildirmesi, bizlere hayrımızın, Allah’ın takdirinde gizli olduğunu kabul etmemiz içindir.

           Hayrı Alllah’ın takdirinde görebilen kullarından olmamız temennilerimle.

           Saygılarımla. 17.11.2021 22:39

ÖNEMLİ NOT:

1-) KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

           1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET'LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
           2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.

2-) KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!

Navigasyon

[0] Mesajlar

Tam sürüme git