Gönderen Konu: 2.Bakara/219- ŞARAP VE KUMAR BÜYÜK GÜNAHLARDANDIR  (Okunma sayısı 7368 defa)

is

  • Administrator
  • Sr. Member
  • *****
  • İleti: 472
2.Bakara/219- ŞARAP VE KUMAR BÜYÜK GÜNAHLARDANDIR
« : Kasım 22, 2021, 10:56:21 ÖS »
ŞARAP VE KUMAR BÜYÜK GÜNAHLARDANDIR

           ŞARAP VE KUMARDA BÜYÜK BİR GÜNAH, BİR DE İNSANLAR İÇİN BAZI MANFAATLER VARDIR. FAKAT GÜNAHLARI, MENFAATLERİNDEN DAHA BÜYÜKTÜR:

           NAFAKA OLARAK NEYİ VERECEĞİZ? İHTİYAÇTAN FAZLASINI İNFAK EDİN(NAFAKA OLARAK VERİN):

           2. Bakara Sûresi 219. Âyet-i Kerîme(35. Sayfa):
           “219- Ey Muhammed! Sana şarap ve kumardan soruyorlar. De ki: Bu ikisinde büyük bir günah, bir de insanlar için bazı menfaatler vardır. Fakat günahları, menfaatlerinden daha büyüktür. Yine sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: İhtiyaçtan fazlasını infak edin. İşte böylece Allah, size âyetlerini açıklıyor. Umulur ki siz düşünürsünüz.”


           Bu Âyet’i kerîme gerçek bir MÛCİZE’dir. Zira:

           Allah’ın, 1400 sene önce Peygamber’imiz Hazreti Muhammed’e gönderdiği bu Âyet’te MÛCİZE olan ifade:

           “…Bu ikisinde büyük bir günah, bir de insanlar için bazı menfaatler vardır…” sözüdür ki, ilmin 1400 sene sonra, araştırmalarla ancak ulaştığı, “KALP DAMARLARINI AÇMA ARAŞTIRMASI”nın “bazı menfaatleri” ile, “BÜYÜK BİR GÜNAH” oluşunun; bu araştırmanın devamı olarak yapılan araştırmalarda, “KALP DAMARLARINI AÇMAKTA, ANCAK, DAMAR ÇEPERLERİNDE TAHRİBATA SEBEP OLMAKTADIR” tespiti yapılmıştır. Doktorlar:

           İÇKİYİ KALP HASTALARINA TAVSİYE ETMEMEKTEDİRLER. Bu, az bir menfaat olan damarları açması ile, çok tehlikeli olan kalp damarları çeperlerinde tahribat araştırması'nın 1400 sene sonra bulunması ile, bu Âyet’in ortaya koyduğu MÛCİZE'nin, tâbiri câiz ise, “TESCİL EDİLMESİ”dir. Bu Âyet aynı zamanda:

           “KUR’AN’I MUHAMMED KENDİ YAZDI” sözlerinin:

           “NE BÜYÜK BİR YANLIŞ” olduğunun da ispatıdır. Zira:

           Hazreti Muhammed’in LABORATUVARLARI mı vardı da, KALP DAMARLARINI AÇACAĞINI BU LABORATUVARLARDA BULDU DA, “İNSANLAR İÇİN BAZI MENFAATLERİ VARDIR” mı dedi?

           Kargaların bile güleceği böyle bir tez’e, akıllıyım diyebilen(kendilerine sorunuz lütfen!. “Akıllıyım” derler.) bu insanların tutundukları dallarının, ne kadar çürük olduğunun ispatıdır.

                      Yapılan araştırmalarda içkinin “tahribatının daha büyük olduğu” anlaşıldığından, artık doktorlar, kalp damarlarını açar diye “alkol alın” tavsiyesinde/ önerisinde bulunmamaktadırlar.

           Bir profesörün talebelerine “artık önermiyoruz” dediği, “kalp damarlarını açar” ifadesi tatbikattan bir görüntü olup; bu nedenle, alkolün kalp damarları çeperlerinde hasar meydana getirmesi, tehlikeli sağlık sorunlarına sebep olduğundan:

           DOKTORLAR, İÇKİYİ KALP HASTALARINA TAVSİYE ETMEMEKTEDİRLER.

           Bu Âyet-i Kerîme‘nin son 4 cümlesinde:

           “219…Yine sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: İhtiyaçtan fazlasını infak edin. İşte böylece Allah, size âyetlerini açıklıyor. Umulur ki siz düşünürsünüz.”

           NAFAKA OLARAK NEYİ VERECEĞİZ? İHTİYAÇTAN FAZLASINI İNFAK EDİN(NAFAKA OLARAK VERİN): denilmektedir. Burada amaç, bizim gelirimizin, zorunlu ihtiyaçlarımız dışında kalan, fazlalık olarak niteleyebileceğimiz kısmını, elbette var ise,

(bilindiği üzere ülkemizde yaşayan insanlarımızın çoğunluğu sınırda yaşamaktadır)

Âyet-i Kerîme çerçevesinde, ihtiyaç sahiplerinin infakı için kullanmalıyız. Lüks içerisinde yaşamak için ayrılan kısmı, bu Âyet-i Kerîme çerçevesinde, “ihtiyaç sahiplerinin hakkı” olarak değerlendirdiğimizde:

           İhtiyaçtan fazlası fakire verilmiyorsa, israf ederek kullanılan kısım fakirin hakkı olarak “kul hakkı”na girmesi şeklinde değerlendirilmelidir ki, fakirlerin infakı için, ihtiyaçtan fazla olan gelirimizi onlar için harcayabilelim. Bunun böyle bilinmesi, sorumluluğunun bilincinde olan Müslümanlar için önem arz eder.

           Elbette bu ifadelerin muhatabı muttaki(takva sahibi/ dinin kurallarına uygun yaşayan) kullardır. Kur’ ân-ı Kerîm’in tüm Âyet’lerine, iman etmiş, muttaki kimseler bu Âyet’lerin hükümlerine göre yaşayan kimseler olarak, Âyet hükümlerini yerine getirmek için gayret ederler. İhtiyaç olarak ileri sürecekleri harcamaları, insaf terazisinden geçirmek suretiyle:

           Gerçek Mü’ minler, “ben ihtiyaç fazlasını, ihtiyaç sayıp kullanırsam, hayatî ihtiyaçları olup da alamayan fakirlerin hakkına tecavüz etmiş olmaz mıyım?” demek suretiyle, fakirlerin ihtiyaçları için, kendi fazla gelirlerini harcayabilmelidirler. 

           İnanmayan kimseye bu sözlerimiz tesir eder mi? Bilinmez. Ancak tesir etmesini dileriz.

           Allah, cümlemizi, ihtiyaçlarının sınırlarını zorlamak suretiyle, fakirin hakkı olanı verebilen kullarından eylesin. “Allah cümle Mü’min’lerin kalp gözlerini açsın inşallah” dualarımızla.

           Saygılarımla. 22.11.2021 23:57

ÖNEMLİ NOT:

1-) KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:


           1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET'LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
           2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.

2-) KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!


« Son Düzenleme: Ağustos 10, 2024, 01:06:49 ÖS Gönderen: is »