Gönderen Konu: 5. Mâide/ 64.- YAHUDİLERİN CİMRİ OLMALARI  (Okunma sayısı 5313 defa)

is

  • Administrator
  • Sr. Member
  • *****
  • İleti: 472
5. Mâide/ 64.- YAHUDİLERİN CİMRİ OLMALARI
« : Temmuz 10, 2021, 11:41:59 ÖS »
-YAHUDİLERİN CİMRİ OLMALARI
-BİZ, ONLARIN(YAHUDİ’LERİN) ARALARINA TÂ KIYAMETE KADAR DÜŞMANLIK VE KİN ATMIŞIZDIR. NE ZAMAN SAVAŞ İÇİN BİR ATEŞ YAKMIŞLARSA, ALLAH ONU SÖNDÜRMÜŞTÜR
-ŞÜPHESİZ ALLAH BOZGUNCULARI SEVMEZ


           YAHUDİLERİN “ALLAH’ IN ELİ SIKI” DEMELERİ:

           YAHUDİLERİN CİMRİ OLMALARI:


           BİZ, ONLARIN(YAHUDİ’LERİN) ARALARINA TÂ KIYAMETE KADAR DÜŞMANLIK VE KİN ATMIŞIZDIR. NE ZAMAN SAVAŞ İÇİN BİR ATEŞ YAKMIŞLARSA, ALLAH ONU SÖNDÜRMÜŞTÜR:

           ŞÜPHESİZ ALLAH BOZGUNCULARI SEVMEZ:

           5. Maide Sûresi 64. Âyet- i Kerîme(119. Sayfa):
           “64- Yahudiler, "Allah'ın eli çok sıkıdır" dediler. Söyledikleri söz sebebiyle onların elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar! Aksine Allah'ın elleri açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü azdırıyor. Biz, onların aralarına tâ kıyamete kadar düşmanlık ve kin atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez.”

           Âyet-i Kerîme’de, Yahudilerin "…Allah'ın eli çok sıkıdır" demeleri sebebiyle, Allah’ın “…onların elleri bağlansın ve lânete uğrasınlar....” diyerek, bir kavme beddua etmesi, Kur’an’da karşılaşılan nâdir(az görülen) durumlardandır. Allah’ın bu bedduası karşısında, Yahudilerin cimri olmamaları düşünülemez. Allah’a cimri demeleri kadar yanlış bir değerlendirme yapılamaz. Zira Allah’ın verdiği nimetlerin bolluğuna rağmen, bunların değerlerini bilememeleri sonucu, yapılan bu bedduadan, kurtulmaları da mümkün değildir. Yaptıkları değer bilmemek ne kadar kötüdür. Yahudilerin Allah’ın nimetlerine nankörlük etmeleri sonucu aldıkları beddua karşısında, cimri olmamaları da mümkün görünmemektedir. Bilindiği üzere tüm Yahudiler fıkralara konu olacak kadar cimridirler.

           Yahudiler Allah’ ın beddua ettiği tek kavimdir. Allah hidayete erdirsin de, bu bedduadan kurtulsunlar inşallah. Zira Allah’ a yönelip tövbe edenleri Allah(c.c.) affeder. Ne kadar günahkâr olunursa olunsun temiz bir kalp ile Allah' a yönelip; bağışlanma diledikleri takdirde, Allah' ın bedduasından ve lânetinden uzak kalacakları, Kur'ân'ın garantisi altındadır. Zira “Allah ve Resûlü’ne karşı savaşanlar ile yeryüzünde fesat çkarmaya çalışanlar”a verilen ağır cezaları dahi, tevbe etmeleri durumunda, “34- Ancak kendilerini yakalamanızdan önce tevbe edenler başka…” demek suretiyle affettiği, 5. Mâide Sûresi (33-34.) Âyet-i Kerîmeler(114. Sayfa)’da bildirilmektedir.

           Bilindiği üzere, İslâm'da, gönülden yalvarmalara Allah'ın, muhakkak, Rahîm ve Rahman sıfatı ile tecelli edeceği kesindir. Bu tövbe kapısına kim gelirse gelsin mutlaka affa uğrayacaklardır. Yahudiler içerisinde, iman edip bu bedduadan kurtulanların olmasını temenni etmek, Müslümanlar olarak bizlerin de temennisi ve tüm insanlığa karşı görevidir. Âyet’in devamında:

           BİZ, ONLARIN(YAHUDİ’LERİN) ARALARINA TÂ KIYAMETE KADAR DÜŞMANLIK VE KİN ATMIŞIZDIR. NE ZAMAN SAVAŞ İÇİN BİR ATEŞ YAKMIŞLARSA, ALLAH ONU SÖNDÜRMÜŞTÜR:

           ŞÜPHESİZ ALLAH BOZGUNCULARI SEVMEZ:
demek suretiyle, Allah, Yahudilerin aralarında, Kıyamet’e kadar, düşmanlık ve kin olacağını bildirmektedir. Yahudilerin savaş için Ateş yakmaları karşısında, “Allah onu söndürmüştür” diyerek, Yahudi’lerin savaş çıkarmak için hevesli olduklarını, dolayısı ile, “her savaş zulümdür” insanlık düsturuna karşı, Allah’ın, Yahudilerin savaş çıkarmalarının önünde durduğunu ifade etmesi çok önemli bir tespittir. Bugünlerde ve öncesinde, Yahudilerin çocuklara dahi acımasızca davrandıklarını dikkate alırsak, Allah’ın Yahudilerin savaş çığırtkanlıklarının önüne geçmesinin, Allah’ın, insanlara ne kadar büyük bir lütfu olduğunu görmemek mümkün değildir.

           Gazze’de yaptıkları soykırımdan başka bir şey değildir. Bu Âyet in ifade ettiği anlamı çözenler için, bu yaptıkları zulüm mutlaka son bulacaktır. Aşağıdaki Âyet’te bildirilen:

           (17. İsrâ Sûresi (4-8.) Âyet-i Kerîmeler(283-284. Sayfalar):
           “4. Biz İsrailoğulları' na Tevrat'ta şu hükmü verdik: "Muhakkak siz, yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir yükselişle yükseleceksiniz."”
           “5. Birincisinin zamanı gelince, üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Onlar, evlerin aralarına girip araştırdılar. Bu yerine getirilmesi gereken bir vaad idi.”
           “6. Sonra sizi tekrar o istilacılar üzerine galip kıldık ve size mallarla ve oğullarla yardım ettik. Ve toplum olarak sizin sayınızı artırdık.”
           “7. Eğer iyilik ederseniz, kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz yine kendinizedir. Artık diğer fesadınızın zamanı gelince, yüzlerinizi üzüntüye sokmaları, kötülük yapmaları ve ilk kez girdikleri gibi yine Beyt- i Makdis' e girmeleri, ele geçirdikleri yerleri mahvetmeleri için onları tekrar göndereceğiz.“
           “8. Olur ki Rabbiniz size merhamet eder. Ama siz tekrar dönerseniz biz de döneriz. Cehennemi, kâfirler için kuşatıcı bir zindan yaptık.”)


           KUR’ÂN-I KERÎM’İN BİR MÛCİZESİ OLARAK, İSRAİLOĞULLARI’NIN İKİNCİ FESATLARINI ÇIKARMALARI:

2. fesadı çıkarmaları ifadesi, Kur’an’ın MÛCİZE bir bildirimidir.

           Yahudilerin, yaptıkları zulümlerin farkına vararak, Allah’ın ipine sımsıkı sarılmak üzere, tevbe etmelerinin, Allah’ın bedduasına muhatap olmamaları için en güzel bir yoldur. Yaptıklarının zulüm olduğunun farkına, vakit geçirmeden varmaları, kendileri hesabına yarar sağlayacaktır. Allah’ın sözüne aldırış etmemeleri söz konusu olursa; "kendi düşen ağlamaz" demek de bizim “emr-i bil ma’ruf ve nehy-i anil münker" görevimizdir. Kıyımlardan vazgeçerek, Âyet’te bildirilen, gelecek felâketin bitirilmesi, insanlık adına da temennimizdir.

           Saygılarımla. 10.07.2021 23:41

ÖNEMLİ NOT:

KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:


1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.

BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.

« Son Düzenleme: Ağustos 22, 2024, 01:19:06 ÖÖ Gönderen: is »