Gönderen Konu: 17.İsrâ/1- HAZRETİ MUHAMMED’İ MESCİD-İ HARAM’DAN MESCİD-İ AKSA’YA GÖTÜREN ALLAH'  (Okunma sayısı 4788 defa)

is

  • Administrator
  • Sr. Member
  • *****
  • İleti: 473
HAZRETİ MUHAMMED’ İ MESCİD- İ HARAM’ DAN MESCİD- İ AKSA’ YA GÖTÜREN ALLAH’ TIR

           HAZRETİ MUHAMMED’ İ MESCİD- İ HARAM’ DAN MESCİD- İ AKSA’ YA GÖTÜREN ALLAH’ TIR:
           17. İsrâ Sûresi 1. Âyet- i Kerîme(283. Sayfa):
           “1. Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescidi Haram'dan kendisine bazı âyetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescidi Aksâ'ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O'dur.”


“…etrafını mübarek kıldığımız Mescidi Aksâ'ya götüren Allah,…” demek suretiyle, Muhammed’ i götürdüğünü bildirmekte; bunun tartışmasının, rüyada mı; yoksa uyanıkken mi olduğunu ezelden bilebilen Allah, bu konunun tartışılmasına son noktayı koymak için de:

           “…Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir…” demek suretiyle, tartışmaların anlamsızlığını, bu götürme işlemine gücünün yeteceğini, o günden tescil etmiştir.

           Bu çerçevede, hiç kimse, bu götürme konusunda “şöyle mi gitti, böyle mi gitti”; “rüyada gitti”, “uyanıkken gitti” diyemez. Allah(c.c.) götürdüm demişse, inananlar için, “götürmüştür” demek gerekir. Başka anlamlara çekmeye kalkışılamaz. Ayrıca:

           İSRÂ GECESİ PEYGAMBER' E AÇIKÇA GÖSTERİLEN TEMÂŞÂ:
           17. İsrâ Sûresi 60. Âyet- i Kerîme(289. Sayfa):
           “60. Vaktiyle sana şöyle vahyettiğimizi hatırla: "Şüphesiz Rabbin insanları kuşatmıştır." (İsrâ gecesi) sana açıkça gösterdiğimiz o temâşâyı ve Kur'ân'da lanet edilen ağacı da, yalnız insanlara bir imtihan için yapmışızdır. Biz onları, korkutuyoruz, fakat bu onlara ancak büyük bir taşkınlıktan başka bir sonuç vermiyor.”


demek suretiyle, Sidre- tül Müntehaya ve ondan sonrasına kadar olan seyahatinde Peygamberimize gösterdiği güzellikleri “açıkça” gösterdiğini belirtmiştir. Bu da cismen Mirâç hâdisesinin vuku bulduğunu ispatlar. Allah' ın buna gücü yeter. Bu husus, tartışmaya, gerek duyulmayacak kadar, açıktır.

           "...(İsrâ gecesi) sana açıkça gösterdiğimiz o temâşâyı..." demek suretiyle Peygamber' ine (bizlerin tahayyül dahi edemeyeceği) o temâşâ' yı(güzellikleri) gösterdiğini bildirerek, inanan kimselere de, inanmayan kimselere de hitab etmiştir. Zira aklı olan bir kimse, Allah' ın boş sözler söylemeyeceğini bilir; takdir eder.

           Allah Peygamberi Muhammed’ e açıkça gösterdiği o "temâşâ manzaraları" nı bildiriyor ki, o güzellikleri yalnız Peygamberi’ ne has kıldığı anlaşılsın. Bu Allah' ın Peygamber' ine verdiği değerin en güzel ifadesidir.

           Cebrâil Aleyhisselâm' ın:

           "Ben buradan ileri geçemem yanarım" diye ifade ettiği Sidre- tül Münteha' nın ötesine geçememesi sonucu, o güzelliklerin, sadece Peygamberimiz' e seyrettirildiği anlaşılmaktadır.

           “Mirac' a rüyasında gitti” denilmesini anlamak mümkün değildir. Zira:

           Âyet’ te belirtildiği üzere, "...(İsrâ gecesi) sana açıkça gösterdiğimiz o temâşâyı..." sözleriyle, temâşâ ettirilen bir güzellik var. Bunu Allah söylediğine göre, Muhammed Aleyhisselâm rüyasında Mi' râc' a gitti denilerek, Mi’rac’ ın inkârı, inananlar için, mümkün değildir.

           Mantıklı bir kimsenin de, Mi' râc' ın, Peygamber' imizin cismen orada olmasıyla gerçekleştiğini söyleyebileceği, bir gerçektir.

Saygılarımla. 15.08.2023 11:49
« Son Düzenleme: Kasım 06, 2023, 01:21:55 ÖÖ Gönderen: is »